yokluğun çok pis adamım paslanmış gecelerin yarıları kadar ya da kanlı çarşaflarda uyanılan pişmanlıkla kavrulmuş sabahlar hem sen de iyi bilirsin ki adamım…
Esen rüzgarlarını özledim nicedir. Ya başımın üzerinde dolaşan kargalar? Tahta bir masanın başına otursam şimdi Yanımda sevdiğim, Masamda damla sakızlı kahve. Sevdiğimle gözgöze Senden konuşsak. Dinlese bizi Kollarını gökyüzüne uzatmış…
Bizler “Muş-Tatvan yolunda bir yer kanar” diyebilirsek hiçbir mesele kalmayacak. Bizler biraz daha az modern olabilirsek hiçbir mesele kalmayacak. Bizler iki kelime bir araya getirirsek hiçbir mesele kalmayacak.…
Yalnızlığın orta yerine kurulmuş otağım Bir romanı bitirmeden bir başkasına başlayan Maymun iştahım Beni Boğacak. Şiir damarlarımda çıldıracak İşin içinden çıkamayacağım Bedenimde mut’un doğum sancısı uyanacak Mutluluğu nereye koyacağımı bulamayacağım…
sen hala en güzel hikayelerini iki dünya bir araya gelse anlamayacaklara mı anlatmaktasın konuştukça yaran alır mı içine emin sanırsın kabuk bağlar mı aklına her geldikçe tırnaklarını geçirdiğin kalbin hangi…
yani seyrelmiş hevesin en ince tortusunda , eksik sesim; 7gece gece sevmeye benzemiyor bu telaş, yarısı dünün ayrılığında silinmiş bir hikayenin başındayım…
Ayak sesleri Kendin gelir gibi Çekilir bedenin Duvarın dibine dibine Ayak sesleri Kendin uzaklaşır gibi Çöker dizlerin Duvarın dibine dibine Ayak sesleri Kendin kaçar gibi Yaslanır yanıbaşın Duvarın…
* 11 Mayıs 2013’te Reyhanlı’da yaşamını yitirenlere adanmıştır -bizi bir yerlerden gördüklerine tüm içtenliğimle inanmasam da. *** ölmüş bir kedi yatıyordu kaldırımın kenarında ve gözleri açık, ama -görmüyordu önünden geçenleri,…
bana kendinizi anlatmayın bayım çünkü siz de yabancısınız kendinize delicesine inandığınız uçrak yalanlar ve yoksulluğunuzun üzerini örttüğünüz pırıltılı kahkahanız kadar bana kendinizden bahsetmeyi bırakın…
yanlış kullanılan -ki ve -de’ler nasıl gözüne batarsa bir edebiyatçının, sen de öyle batıyordun işte gözüme. belli ki sen de hep -yanlış kullanılmıştın, bazı yüklemsiz cümlelerde.. — *Bu şiir ilk…
Bir devri bitirip yenisini başlatacak kadar garip miyim? Değilim. Ah şiirlerim yetersiz damgasını yerler. Büyük burnunuzu küçültecek bir şeyler önerebilir miyim ? Eğilin, belki görememişler, anlayamamışlar derler. Bir imge şakladı…
başarılı olmak taharet musluğunu açtığınızda suyun tam olarak kıç deliğinize isabet etmesi gibiydi. kimisi için ürpertici kimisi için güzel zevkli soğuk iğrenç ya da tanrısal.. 23 yaşındaydım ve 24 saattir…
1. Başka sözcüklerle konuşsa da aynı sözcükte susan iki insan. Ne çok mektup yollar birbirine bu suskunluktan. Mektup yazmak bir çocuğun elinden tutmak gibidir elinden tutamadığım iki çocukluğun ardından… 2.…