‘mış gibi yapıyorum. Canım yanmamış, içim acımamış, gözyaşlarım akmamış gibi…
Düşmek, devrilmek, yıkılmak… korktuğum bunlar sanıyordum, değilmiş. Ben düşmeyi seçiyorum. Mütemadiyen düşüyorum, üşüyorum.
Durmaya, doğrulmaya, kalkmaya mecalim yok! Nedenini, nasılını bilmediğim bir kimsesizlikle sarmalanmışım, sıyrılamıyorum. Sen de bırak, ezgisi yarım bir şarkı gibi ortada kalayım.
Ben gökyüzünü saran kara bulutlarım. İçinin mavisi içimin karasına bulanmadan kaç. Önce parlayacağım sonra gürleyeceğim ve sonunda muhakkak taşıp yağacağım.
Sen bahar çiçeği papatya, seni soldurmayacağım.