Bu yazımın diğerlerinden farklı noktası, teşekkürle başlıyor olması. Öncelik vereceğim ilk yer hayatıma girdiğin ve birlikte yaşadığımız her gün için ayrı ayrı minnetlerimi sunuyorum...
Please wait ...
Bu yazımın diğerlerinden farklı noktası, teşekkürle başlıyor olması. Öncelik vereceğim ilk yer hayatıma girdiğin ve birlikte yaşadığımız her gün için ayrı ayrı minnetlerimi sunuyorum...
Ne kadar yaklaşırsan yaklaş, uzak olanla bir olamıyorsun evlat. Hayatın karşına neler çıkaracağını söyleyen insanlarla dolar taşar çevren; ama ister misin neler çıkaracağını diye kimse sormaz...
Bir ayrılığım arifesinde, gecenin bir vaktinde düşüyor bu satırlar güncemin arasına. Hiç görmediği birinin sesine aşık olmak; ne kadar mümkünse o kadar yaşamıştı imkansız(ı)nı. Hiç görmeyen birisine...
Yaklaşık üç sene sonra kalemi elime aldığımda, ellerim ilk defa bu kadar heyecanla titriyor. Seni yazmak hep yaptığım şeydi; ama seni sana bakarak yazmak… İşte bunu...
O bir kere gitti; ömrümün diğer yanını yanına alarak. Bir kere döndü yüzünü ayrılığa. Bir kere yazdı bizi, ayrı sayfanın ayrı satırlarına. Bir kere gitti; rast...
On sene önce Keş Dağının eteklerinde yüreği milleti için yanan, meselesini devletin bekası olarak adlandıran; Türk Siyaset Tarihinde çığı açmış nice liderlerin halkasında, bir evladını yanında...
Bütün küffarlar dizilmişken İslam’ın karşısında; her yerde oluk oluk akıyorsa mazlumun kanı, hesabı sorulmuyorsa dünyada canın, söz bitmiştir artık. Aynı safta tutunamıyorsak birbirimize, aynı vatanda yaşayamıyorsak eğer,...
Bu gece son göğe bakışım, son iç çekişim, son yakarışım. Kavuşmak yok ise vuslatı burada beklemenin bir anlamı kalmadı artık. Son bulduğunda soluğumuz; göğe yükselince ruhumuz...
Öyle vedalara şahit oldum ki; bitmek bilmeyen hüzün gemilerine boş gözlerle bakakalan insanlar oldu ardından. Bitmek bilmedi el sallamalar, son yolcuyu görüp el sallamalar. Gelgitli hayatın...
Başkaydı. Her şey bambaşka. Aynı dilin farklı harfleri, aynı türkünün farklı notalarıydılar belki. Aynı hikayenin farklı satırları, ayrı sonlarıydılar. Ya da bu da mı farklıydı? Aynı...
Uyandım. Uykuyla uyanıklık arasında hatıramda kalan seni yazmak istedim. O kadar doluyum ki… Bir yerlerde seni anmasaydım, çıldıracaktım. Uzun zamandır seni bu kadar derin hissedemediğim için...
Bir gün kalemi elime aldığımda, mutlu sonla bitirebileceğim bir yazının inancıyla bir günü bekliyorum aslında. Masalların mutlu sonları olurdu, doğru. Peki ya hayatın? Eninde...
Oysa tekrarı olmuyor hayatın. Yaşananlar yaşanacaklara gebe değil. Her şey olabildiğince iyiyse; bu iyi değil. Hayatta mutlu olduğu anları saklar insan, hafızasın en taze...
Amerika Birleşik Devletlerinden şaşırılmayacak barış(!) sözcükleri. Tekrar Ortadoğu'da istikrar, güven ve barış(!) ifadeleri. Tarihte aynı stratejiyle işgal politikası izleyen ve dünyanın merkezine kendi çıkarlarından...
Bak arkadaş! Sana benden bir dost tavsiyesi. "Olmuyorsa zorlamayacaksın bu hayatta. Seyrini bilmediğin hayatı, akışına bırakmayı öğreneceksin. Hayatın hızına kapılırsan, savrulursun. Anı doyasıya yaşamalısın...
Millet: Çoğunlukla aynı topraklarda üzerinde yaşayan; aralarında dil, tarih, duygu, ülkü, gelenek birliği olan insanlar topluluğudur. Devlet: Toprak bütünlüğüne bağlı olarak, siyasal bakımdan örgütlenmiş millet veya...
İki gündür yaşananları üzüntüyle izliyorum. Ölen yüzlerce insan... Ölümü ansızın sokakta karşılayan onlarca çocuk... Acaba nasıl soludular ölümü? Mis gibi bahar kokusu sanıp çektiler mi...
Kaç gece daha keşke ölsem diyerek sarılırım yorganıma? Kaç gecenin ardına sabahı görmemek umuduyla teslim ederim kendimi? Öyle durumdayım ki şimdi; ne boşu doldurabiliyorum,...
"Anlat" dedi doktor. Adamın yorgun gözlerinden usul usul kelimelerin dökülmesini beklerken. "Anlat evlat." dedi bacan bir tavırla. Çağrısına tebessümünü ve samimiyetini ekledi yinelerken. Adam...
Dudakları arasında ince bir sigarayla geldi yanına. Öpmeye kıyamazdı insan onları. Zaten sigara da emanetmiş gibi duruyordu. Bi eğreti, bi tiksinç... Gözlerini dikti kadın...
Yeni Türkiye'nin adımları her yerden duyuluyor artık. Doğusundan-batısına, güneyinden-kuzeyine herkes bu şanlı yürüyüşün ayak seslerini duyuyor. Günlerdir yeni Türkiye'nin istikrarı için, mecliste hummalı bir...
Bitti. Zaman saniyelerinin bir bir damlatırken ömrüme, taştı artık gönül havuzum. İçime sığamayacak kadarsın artık. Biliyorum... Sana veda etmek her zaman zor oldu benim...
Bir insan hemen bir şey olmaz bu hayatta. Hemen mutlu, ansızın mutsuz,belki biraz paranoyak, belkide biraz şizofren; belki aşık, belkide aşka küsmüş... Ne olursa...
" Elimden tut yoksa düşeceğim... " notuyla başlayan bir Attila İLHAN şiiri şahit oldu; onda olduğum yalanına inanmama. O kadar güzeldi ki o gün....
Düşündüm. Saatlerce, günlerce, haftalarca düşündüm. Ne olduğunu bilmeden oldum. Ben hayatın içimdeki çocuğu büyütecek kadar oldum. Her insanın içine yer edinmiş çocuk, benden özenle...
Biliyor musun? Senden hiç vazgeçmedim. Hiç unutamadım seni. Gözlerine dalgın dalgın baktığım gibi; hiç uyuyamadım sen yokken. Hiç saramadı yorganım beni, senin gibi. Hiç...
Eksilmek için her şeyin mükemmeline sahip olmak yetmiyor hayatta. Kusursuz noksanlığın bile olsa, bir şeyler eksiliyormuş yaşam coğrafyanda. Anılarla yeşeren hayallerin, toz buluıtu misali...
Yaptıklarından sonra, yapılanlara '' of! '' deme. Ne yaşattıysan geçmişine, onun muhasebesi görülüyordur muhasebende. Çektiğin her acının, döktüğün her gözyaşının birilerinin alacakları olduğunu unutma...
Bu gecelerde olmasa nereye saklanacağımın merakı içerisindeyim. Karanlık ve siyah... Ömrümün ayrılmaz iki parçası. Kimsesizlik içinde sahiplenmeyi bekleyen yüreğim arafın ortasında. Bir de belli...
Aşama aşama yaşar insan. Alın yazısında emekleyerek başlayan yolculuk sonrasında, ağır adımlarla koşar ölümüne. Her şeyin küt diye olmasını bekleyenler sabırsızdırlar. Ve bir gerçek...
Odamda gri tonlu bir duman hakim bütün heybetiyle. Külleriyle adını dizdiğim, nefesimle zikrettiğim sigaram; ölüm döşeğinde. Kül tablamda yanık izmaritler, cehenneme dönmüş kalbimi anımsatıyor...
İstikameti bilinmeyen tek yönlü bir gidişim var kendimden. Yolun sonunda bütün çıplaklığıyla bir bilinmezlik. Bu aralar fazlasıyla uzağım kendime. Kendimi; kendi içimden terk ediyorum. Fukara...
Katliam dolu gecelere uyanıyorum yine. Katilimi arıyorum; maktülü olduğum cinayetimin. Kendi kendimle savaşıyorum; kazananla kaybeden arasında dolanıp duruyorum. Anlam veremediğim anlamsızlıklar çöktü göz altlarıma....
Bir gün, bir gün derken günler irkiyorum heybemde. Gündüzleri aydınlanmayan; geceleri kaybolmayan sensizlikle. Heybemde biriktirdiklerimi üleştiriyorum yarınıma ve dünüme. Dünümün tecrübesiyle aydınlanmasını beklediğim yarınlarımı,...
Yüksek promilli satırlardan sesleniyorum sana. Kalemime üflüyorum satırlarımı; aşırı sensizlikten sarhoşa dönüyor kelimelerim. Türk Dil Kurumu izin vermiyor imlalarıma. Kaçak bir sesleniş hakim harflerimde....
Hatırlamayacağım seni. Unutmak istemediğimken, unutmayı yeğledin; ardını arkasını düşünmeden bıraktığın beni. Hiçbir zaman unutmayacağımı, unutamayacağımı bile bile un ufak ettin gelmeyişlerini. Bir vedaya bile...
Aşktı işte... Adında saklıydı sırrı. Yaşı, yaşanmışlığı yoktu. Kalbin ritmi kadardı ömrü. Nefes alıp verdiğindi can pahası. Yüreğinde ayırdığın kadardı mekanı. Mekanın sahibiydi...
Kaç zaman oldu benden gideli; sayamadım günleri. Toplayamadım takvim yapraklarını avuçlarıma. Sarıp sarmalayamadım bana sensizliği yaşatan günleri. Günlerin de bir adı kalmadı zaten hatırımda....
Unutulmuyor işte. Yokluğunda yerinde yeller esse bile; gönül ateşini harlamaktan başka bir işe yaramıyor. Gönül ateşinde demlenen göz yaşını kana kana içsen bile unutulmuyor....
Ben garip bir yolcuyum hayat yolunda, yaşanılanlardan başka azığı olmayan heybesinde. Daha yirmisinde bir delikanlıyım, omzunda taşıdığı onca yükün kamburluğunda; gönlü hasretle yanan. Her...
Yokluğunda her günün yıla döndüğü zamanlarda asrı tamamladım bugün. Yüzümde yüzen onca ifadenin, en buruk yüz çevirişi. Bir asır oldu sevgilim. Bugün günlerden bir...
Hasret kokan kağıtlara, hüzün yüklü satırlarla dolu bir mektup var sevdiğim. Bu gece her gece gibi baş ucuna bıraktığım ''seni seviyorum'' cümlesiyle başlayıp, ''seni...
Ses ver hayat! Bütün bu sessizliğin içerisinde mesken tuttuğun insanlara ses ver! Bu oyunun kuralını, bu Dünyanın kurmacasını anlat bana. Her seferinde doğrulanı düşürmeyi;...
Input your search keywords and press Enter.