''Toprağına ayak bastığım ilk günden beri kalbim böyle atıyor yavrucuğum.'' dedi cebinden çıkardığı zarfı Ayşe'ye uzatırken. Ayşe'nin ellerini Mehmed'in yüreğinden çekerek yüreğinden geçenlerin somutlaştığı...
Please wait ...
''Toprağına ayak bastığım ilk günden beri kalbim böyle atıyor yavrucuğum.'' dedi cebinden çıkardığı zarfı Ayşe'ye uzatırken. Ayşe'nin ellerini Mehmed'in yüreğinden çekerek yüreğinden geçenlerin somutlaştığı...
''Zatı halleriniz ölümü tadacaklar. Sabahın en erken saatlerinde uyansanız ve çaksanız güneşe selamı. Isınsa vücudunuz güneşin muazzam parıltısında ve hep böyle yaşasanız da...
Gözleri yarı açık, yarı kapalı vaziyette yöneldi mutfağa 216. Uyanalı daha dört dakika dahi olmamıştı. Mutfağın sarı lambasını açtı, sonra günün aydınlık olduğunu...
''İnsan neden ölmek ister ki burada?'' diye düşledi Halil, elindeki ekmek kurusuna bakarak. Elindeki ekmek kurusundan ''Emek, isyan, özgürlük.'' diye bağıran martılara bir parça...
Şarabın kırmızısından ziyadeydi güneşin ardında bıraktığı renk cümbüşü doksan yedi ve kırk altı numaralı daireler dahil görebiliyordu. Eşi benzeri olmayan bir güzellik değildi...
Monark olmasa soylu ve soylu olmasa kral olmazdı. Kral yoksa soylu da yoktu. Soylu olmasa aç kalanlara da kalırdı bir kaç lokma. Belki bir...
Input your search keywords and press Enter.