Meydan gazetesinin seçkin ve de aydın okuyucuları! Bugün dünyaya gelecek makaleye birlikte ebelik edelim mi?
Nasıl olacak dediğinizi duyuyor, yüzünüzdeki mütebessim gülümsemeyi de yakından görüyorum.
Mademki makaleye birlikte ebelik etme önerim, sizi gülümsetmeye yetti; o zaman cabanızı evet kabul ediyor, hepinizi birlikte felsefe yapmaya davet ediyorum.
Cevabı evet olanlar düşün peşime.
Biliyorsunuz 2023 yılı, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun 100 yılı, bir başka ifadeyle 1. Yüz yılı!
Bu yıl Ramazan bayırımı ile 23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramını birlikte idrak ettik.
Bu bir Tesadüf mü? Bu sorunun cevabı demokrasi ile yönetilen rejimlerde elbette birden çok. İçinde hem evet hem de hayır saklı.
Cevabı evet olanda hayır olanda takılın bize. Birlikte kırmızı köprüyü geçelim, kır kafesinde; size bol köpüklü Türk kahvesi ikram edeyim.
Sonra Spil Dağı milli parkı eteklerine tutunalım. Kır çiçekleri arasına, çimlerin üstünde bir yer seçip bağdaş kurarak oturalım.
Sonra yeni açmış kır çiçeklerini önce gözlerimizle sonra dokunarak okşayalım sevelim.
Çiçekleri okşarken, azıcık akıl edip bu kadar güzel bir vatanda cenneti yaşamak varken; biz niçin cehennemi yaşıyoruz diye düşünelim. Düşünürken gözlerimiz çevreyi kontrol etsin. Milli Parklara kurulan fotokapanlara kurt sürülerinin takıldığı basının manşetine düştü. Demem o ki Cennet vatanım Anadolu’da iki ayaklı dört ayaklı aç kurtlar, başıboş dolaşıyor. Biz hem bunları düşünelim hem de düşünürken; Hayal Deniz’inden kumsala vuran, 23 NİSAN şiirine birlikte bi göz atalım.
Boşu boşuna yeşillenmesin hiç kimse
İt ’ini
Çakal’ını
Allayıp pullayıp göndermesin üstümüze
Yedi bin yıllık Türk Yurdu Anadolu
Yedi bölge
Dört mevsim
Yaylası
Ovası
Platosu
Deresi
Irmağı gölü denizi akarsuyu öz yurt bizim
Öyle öğretti Mustafa Kemal Atatürk bize
Vatan
Ve
Millet
Hainleri
Çekirge sürüsü sanki hoplar zıplar durmaz İçimizde
Kutlanmasını
İstemez
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızı
Uyuz oluyorlar her yıl Milli Bayram kapımızı çalınca
Kutlu olsun 23 Nisan Egemenlik bayramı milletimize.
Derken, sevgi ve muhabbetle analım; Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve Silah arkadaşlarını.
Ve de bu bilinçle gidelim 14 Mayısta sandık başına. Taş koyalım saltanata yolculuk eden kağnının önüne.
Bağımsız yargı! Laik Türkiye Cumhuriyeti. Parlamenter Demokrasi rotasıyla, okyanusa yelken açan; gemiye Rüzgâr olup eselim.
Ne dersiniz?