insan var oldukça mı yaşar
yaşadıkça mı yaşlanır
yaşlanmanın temelinde acı ve gözyaşı mı vardır
yaşlanmak pişmanlıkları yanında taşımak mıdır
var olmak.. bu kadar ağır mıdır?
uykuya sindirilmiş sarhoşluklardan kaçınalım diyorum
sabahlara kadar içmeyelim en başında
önce sevişelim, yataklara söz bırakmayalım
sen beni dinle çiçeğim, içerken akşam edelim
güneş göğsümüzde batsın
dolunay aydınlatsın güzelliğimizi
sen ayın on dördü kadar güzelsin
bazen düşünüyorum da fevri davranışlarımdan sorumlu kişi ben miyim
hani tekrar tekrar düşünsem ağzımı bozar mıyım
küfrü söver miyim, yakıp yıkar mıyım
ansızın çekip gitsem
ardıma bakar mıyım?
hatalara meyil eden bu bendimle kendime söz geçiremiyorum
pişmanlıklarımın zincirini kıramıyorum
her şeyden öyle yıldım ki
anlatamıyorum
ellerine buse kondur, üfle, sönsün yüreğimin yangını
uzaklarda bile olsan gönder bana dudaklarını
çok değil
her ayın on dördünde gönder, yaş günümde gönder
gönder bana bütün yarım kalanları
her öpüşün hafifletiyor günahlarımı
sen beni öperken çok güzelsin
biz seninle sevişirken çok güzel(dik)iz