Kahve falları, yol üstü lokantaları, sanatkarlar, cefakarlar, isyankarlar
Suçlu çocukların başı binbir türlü belalarda
Buralara gülümsemeni koydum
Bir alt satıra da sevinçlerini
Sonra beni koyduğun yerde sonumuz çok daha fazla yaklaştı
(-Çok mu daha fazla ?)
Melekler sırasını bekleyecek hesap sormak için
Tanrılar bahşiş kutusunu önümüze sunacaklar !
Binbir türlü hesap bıraktık çünkü
Bu kez bir hayli kabarıktı borcunuz sayın müşterimiz
Orkestrada Beethoven vardı,
Sen klasiklerden pek haz etmezdin
Heey sen, çok mu yorgunsun
Hatalar kat be kat fazlaydı çocuklar
Hatalar kat be kat fazla..
Şiir bitti çocuklar
Söz bitti.
Dize bitti.
Yırtıp at şimdi defteri !
Arkamda seslerin, sallantıların ve fikirlerin
Küçülttüm benliğimi, ceplerime de sığdırdım
Buralara gülümsemeni koydum
Bir alt satıra da sevinçlerini
Sonra en güzel şarkıları metal bir kutuya söyledim.
-Sağ omzumdaki günahları çaktırmadan işledim
Şiir bitmişti çocuklar
Söz bitmişti
Kahve bitmişti, su bitmişti, fallar bitmişti.
Pardon pardon bir dakika
Farklı şeylerden bahsediyorduk tatlı hanım
Yüzyıllar kendi keyfinde aktı gitti
Beethoven da sustu, bizi çoktan unuttu
Tatlı hanım !
Bizi görmüyorsunuz !
Unuttuğum girizgahların kuşkulu gözleri
Sana n’apıyorsa mutsuzluk yüklüyordu
Aklım sürekli başka yerlere kaçıyordu bunu da eklemek istedim
Biz seninle susarsak eğer
Dağlarımız kaybolur demiştim
Sonra beni koyduğun yerde sonumuz çok daha fazla yaklaştı.
(-Çok mu daha fazla ?)
Melekler sırasını bekleyecek hesap sormak için
Tanrılar bahşiş kutusunu önümüze koyacaklar !
DEMİROĞLU