Kabrimin çukurların da yeşerir günahlarım
Hangi renge dönsem, karaya bular gövdemi
Şu son uçurumuna da düşeyim gecenin
Malum, ey gençliğim, henüz daha ölmedim
Bir, bir geçtim senler den, senleri
Şehirler geçtim, içimde yolculuğumun sessiz trenleri
Zaman, Kara bir katran
Bir yanımı aklarken elinin kadife kesiği
Öte yanıma vurur camdan kelepçeliği
Varsın açıklamasın kendini hiç bir geçmiş
kalsın oracıkta, sesimin dar boşluğunda giziyle kutsal bir şiir
Ve sen yavru, kırlangıç bacaklarınla gövdesindesin bir gölün.
Bir insan ömründe evreler arası milad
tarih kokar adın, bir insan tarihi
çocukluğumdan, ermişliğime ve hatta yaşarken ölmüşlüğüme
Sırtım, şimdi yükleriyle hürleşen bir dağ
daha da dipleşir içimde ki
oyuğun derinliği, her gürbüz yakarışımda
Yusuf Sinan
2 comments
Bu şiirinde esinlenilmişlik var sanki. Erdem Bayazıt, Cahit Zarifoğlu, Alaaddin Özdenören okuyorsun sen ben anladım 🙂 Ama yine de çok güzel olmuş.
evet okuyorum ve seviyorum da onları , ama ne birinin şiirine öykünerek ne de birinin şiirine esinlenerek yazılmış bir şiir değil maalesef.
yorumun için teşekkür ederim.