Kapı dışarı edilmiş sevincin
evinden ocağından
Kurtaramamışsın boynunu,
kederin bıçağından
Tepeden aşağı yuvarlanan bir boşluğun
altında eziliyorsun.
Bunun adı kayboluş.
Yeryüzü soyut artık değil mi?
Üzerine basabileceğin tek bir kaldırım taşı bırakmadı bu kısa yolculuğun
hoşa gitmeyen sürprizleri
Kaldır gönül pencerende asılı duran kalın perdeleri de, yüzünü göreyim
Bana bak. Bana gülümse
Elimi tut baharı getirelim.
Arkasına sabahı almadan dolaşmaz
gecenin kör karanlığı
Her şey bitti denilen anlarda doğar
yeni bir umut.
Toparlan haydi gidiyoruz.
Afitab yüzümüze gülecek yarın.