daha ne kaldı dünden hatırlayacağım kapım önüne ellerinle bıraktığın hasretten göz yaşından özleminden başka? giderken geride ne bıraktığının farkında değildin!farkında olsaydın bunları yanımda bırakarak gitmezdin.tahmin etmek istemiyorum isteyerek bıraktığına dair bir düşünce fikir söz! bilirim hasret tahmin edemediğimiz bir anda gelir,anne kucağındaki bir çocuk gibi sallayarak uyutmaz diri ve dinç tutar gibi derler,lakin ben hala sancısından ve acısından başka hiç bir şeyi hissetmiyorum!
bence bana sevgi dolu sözcükleri hediye etmek yerine yanlışlıkla bunları hediye olarak farkına varmadan bıraktın ve bir köşede saklanıyorsun!lütfen saklandığın köşeden çıkarak duvarlara astığın hasreti al yerinden,özleminide al gülücüklerini as yerine ne olur haydi bekliyorum seni.
hayal ile gerçek bir olmaz beni hayallerin çukurundan gel ellerinle çıkar çünkü beni bu çukura sen ittin, al beni burada gönül iskele’ne çekerek gönlünde demirle,bir ömür gözlerinin sahilinde sessizce bekler seyrederim gülüşünü,bana çekip gittiğini söyleme ne olursun!bedenimi parça parça kes balıklara at lakin gittiğini söyleme…
karanlık bulutlar üzerimden gezerken,sensizliğin yakıcı alevini söndürecek yağmur yüklü bulutlar değil bu bulutlar.sanki hayatımıza ölüm getiren karanlıklar gibi,oysa seninle gülüşünle yaşarken,ölüme bembeyaz bulutlar üzerinde nuruyla gitmek ölmek istiyordum,oysa şimdi…
mehmet aluç