Alfred, sen bana hiç iyi gelmiyorsun.
Öyle kitaplar okuyorsun ki bana sanki hep yağmur yağacak.
Yağsın yağmasına da,
benim şemsiyem yok ki!
Şemsiyem olsa korkmam belki bu kadar,
ama sen şemsiye de almıyorsun.
Ah Alfred, sen bana hiç iyi gelmiyorsun.
Beni yeşilliklere götürüyorsun sanıyorum ki hiç sararmayacak yapraklar.
Sonra sonbahar geliyor.
Ve ben sararıyorum.
Dışarı çıksak severim belki sarıyı da
sen sarıdan nefret ediyorsun.
Alfred, çevirme kafanı ve dinle beni.
Niye yine o şarkıyı çalıyorsun?
Çalmasan ben söylerim aslında sana da
dinlemezsin herhalde sen beni.
Tıpkı şimdi dinlemediğin gibi.
Hey Alfred!
Ben anladım sanırım şu anlattığın hikayeyi.
Çok mu tuttum seni?
Peki.
Kapıyı kapatmayı unutma, yağmur yine yağabilir.