Çağın en büyük yarası,insanların kitlesel ya da kişisel olarak aslında temelde varolan en önemli sorunları konuşup paylaşmamak!
Gazze’nin bombalar altında oluşu,Fransa’da ki şu malum terör olayı,islamofobi,açlık,terörizm ve daha birçoğu çocuk katiller,kadın katiller,kitlesel ve kişisel katliamlar,savaşlar,işgaller vs ..
Uzun zamandır hiç herhangi bir kanalda Aşk’ın ve Sevgi’nin irdelenip,tartışılıp konuşulduğuna şahit oldun mu?
Sözüm ona ortalık,şeyini sallasan ‘Aydın’ ‘Entellektüel’ ve ‘Bilim İnsanı’ dolu ve hergün televizyonda bu aynı adamlar aynı mevzuları dönderir aktarır oldu!
Fazla yağlı gıda tüketmemem gerektiğini ya da Anti-biyotiklerin vücuda ne kadar zararlı olduğunu yıllardır zamanımızı ve hayatımızı çalan o lanet icat televizyondan izlemekten bıktım! Ya da işte 11 Eylül olayı ile aslında Fransa’da yaşanan terör eyleminin birbiriyle bağlantılı olduğunu sağır sultan bile duyar oldu çünkü g.tümüze soka soka televizyonda hangi kanalı açsan konu bu!
Nasıl zayıflarım? Ne yersem kalbime yararlı?
Aşk’ı konuşun arkadaşım Sevgi’yi! Kişisel ya da kitlesel,fiziksel ya da psikolojik terörün temelinde yatan insanın insana beslemediği ‘Sevgi’ duygusu! Eğer o ibne eski karısını bir sokak ortasında gözünü bile kırpmadan öldürüyorsa ya da küçücük çocuğunu döverek hastanelik ediyorsa;emin ol doğduğu günden başlayarak ebeveynlerinden,öğretmenlerinden ve toplumdan bir türlü göremediği ve öğrenmediği bu ‘Sevgi’ denen kahrolası duygu..! Biz değilmiyiz çocuklarımıza ta da etrafımızda kişisel bağımız olan bir insana ‘acımayacaksın,seni üzeni üzeceksin’ duygusunu aşılayan.. Sokakta gördüğümüz bir hayvandan ya da Suriye’den kaçmış bir göçmenden uzak dur diyen,sen değil misin en yakınına! Aman ısırır,aman gasp eder !
Halbuki küçücük çocuğunun yanında o köpeğe bir tas su versen ya da o gözünde hor gördüğün o Suriyeli küçük çocuğa bir simit alıp versen..
Köpek ya da insan sokakta yaşamayı o seçmedi,emin ol onuda bir anne doğurdu!
Sevgi’yi konuşun az,türü ne olursa olsun Aşk’ı konuşun ve sık sık sevdiklerinize onları sevdiğinizi tekrarlayın..illa şarkılardan ve filmlerden anlamalı ya da öğrenmeli bu duyguyu!
Terör mü ? Sebep,sevgisizlik;kişisel ya da kitlesel..
Cinayet mi? Sebep,sevgisizlik;insan sevdiğinin canına kıyabilir mi..
Maddi,manevi;kişisel ya da kitlesel çıkar ve menfaatler? Sebep,sevgisizlik;sevdiğin insan açken tok yatabilir misin..
Insanları sevin,hayvanları bitkileri her ne kadar siz onları koklamak için tuttuğunuzda dikeni de batsa;kızıp,koparıp atmayın onları! Din,dil,ırk,renk farklılık ya da ayrım anlamında bildiğin hangi kategori varsa,bas ‘delete’ tuşuna sil at kafanın içinden onları ..
Seversen renk görmezsin,seversen ırk bilmezsin,seversen dil engel olmaz sana,seversen din,mezhep,inanç hepsi birer terimden ibaret olur sana.. Arap nankör,Kürt terorist,Müslüman yobaz,Hristiyanlar yoldan çıkmış edepsiz..
Ayrımı ve terörü yaratan devletler,büyük güçler ya da yeraltında yaşayan derin devletler değildir,onu yaratan günümüz şartları altında ayrım yapıp,etrafını sevmeyen ve etrafına sevgiyi öğretmeyen sensin .. Devletler ve hükümetlerde seni görür,zaaflarından faydalanır ve senin gibi ya da kafandaki ideoloji yanlısı gibi hareket edip;sen ve senin gibi sevgiden ve bunu göstermekten yoksun kitleleri ve güçlerini arkasına alarak terörü yaratır ..!
Ve sende hergün onları televizyon kanalında izleyip ratinglerini artırıp,bir sonraki seçimde tekrar meclise sokar ya da sözüm ona o Aydın yazarın senin zaaflarını öğrenip,sana göre yazdığı yeni çıkmış kitabını alır,geceleri okur ve uykuya dalarsın..
Tıpkı bir kuzu gibi…!
Dikkat et!
En son ne zaman mutlu sonla biten bir aşk filmi izledin bir Amerikan filmi dışında ? Benim bildiğim mutsuz sonla biten tek film Richard Gere ve Winona Ryder’ın rol aldığı Newyork’ta Sonbahar filmidir ve birçok filmde toplumsal birlik teması mutlaka vardır,inan bana büyük güç olmalarındaki en büyük unsur budur..Ya da bir aşk romanı okudun mu hiç mutlu sonu olan? Ya da sevgisine karşılık bulan bir adamı anlatan bir aşk şarkısını,ne zaman duydu kulakların ?
BİLİNÇLİ BİR ŞEKİLDE,NEFRET ETTIRIYORLAR SEVMEKTEN,DEĞER VERMEKTEN,sevme terkeder,aşık olma seni aldatacak,değer verme birgün herkes gider..içten içe,yavaş yavaş daha ergenlikten aşılıyorlar bunu sevme,birlik olma diye.işte Asıl terör bu,
UYAN…!
Sevgiler;
‘Arka’daş Yılmaz
26 comments
Her bir cümlenize katılıyorum. Her şeyin yasak olduğu ülkemde sevmek te yasak…
Çocukluktan öğretildi bize sevmenin ürkütücü birşey olduğu,aslında ne güzeldir sevmek sevilmek ve hayatın sancılarını tadarak yaşamak ..
O yüzden bütün sevmelerimiz saplantılı, hastalıkli… sevmeyi bilmiyoruz gerçekten .
diğer yazılarımı da takip etmeni isterim aslında,yine toplumsal güncel bazı konuları irdeledim kendimce ama bundan sonra yazılarımın hepsi ‘ARKA’DAN MEKTUPLAR başlığı altında yayınlanacak ama yine de yanında hangi konuya değinilmiş yazının başlığında göreceksin..yorumuna ek olarakta şunu söyleyebilirim saplantılı ve hastalıklı sevmeler konusunda tekim sanıyordum sanırım yalnız değilmişim 🙂
Yeni üye oldum. Vakit buldukça okumaya calisiyorum. Sizin başka yazılarınızı da okudum.Ben yalnız olmadığımı biliyordum zaten:)
bende yeni üye oldum,işin aslına bakarsan adaşın bir arkadaş edindim ve bana bu siteyi tavsiye etti,sözüm ona Arkadaş Yılmaz’ı ve onun fikirlerini ve sevdiği kadına olan mektuplarını yazan Güney’i herkes okumalı ve tanımalıymış:)
Haklı olabilir arkadaşınız. Ben de engelli çocuklarımıza karşı diğer çocuklarımızın bakış acılarını degistirmek için bir hikaye kitabı yazıyorum. Araştırma yaparken bu siteyi gördüm ve üye oldum
bence paylaşmalısın burada katkısı olur hatta sponsorluk konusunda da destek bulman muhtemel,ben yayıma başladıktan iki gün sonra birkaç yayın evi twitter hesabımı takibe aldı hatta sağolsun Genc Yazı ekibide bugün takip isteği gönderdi..Sanırım dikkatlerini çekmiş Yılmaz..!
Cevap yazdım hatta gönderdim ama kaybolmus 🙂 yaslaniyorum sanırım 🙂 dediginiz gibi burada paylaşmanın yararı olabilir ama önce Meb e göndermeyi düşünüyorum
MEB bu anlamda sıkıntı olur bence sonuçta bir devlet kurumu,kılı kırk yarar.. Yok orası olmamış yok burası olmamış eğer resimli bir hikaye ise şuraya da bir türbanlı kız koyalım 🙂 pişman olursun bak ..
Burda sohbet etmek ve görüşlerini paylaşmak zor oluyor ben pc kullanmıyorum yazarken bile,pc bütün enerjimi alıyor nedense zevk almıyorum;istersen mail adresime yazabilirsin ya da Twitter varsa takip isteği gönderebilirsin..!
Ben bir öğretmen olarak devlet okullarinda her kitaplikta bu kitabın bulunmasını istediğim için Meb onayı istiyorum aslinda.teknolojiye çok yabanciyim her alanda . Facebook twitter vb. Kullanmıyorum. Samimiyetsiz bir samimiyet oluyor bana göre ordaki iletisimlerde ve arkadaşliklarda. Maillesmiyorum da 🙂 uzaydan geldim ben 🙂
En azından mailin olsa az önce bişey daha yazdım taslağını gönderirdim okurdun .. Fırından çıktı daha taze :))
Gerçekten çok gerekmedikce kullanmıyorum. Benim de pek normal olduğum söylenemez korkmakta haklı olabilirsin 🙂 siz yayimlayinca ben burdan okurum.
Neden buna gerek duydun ki ?
Merak ettim kiminle sohbet ettiğimi
Direk sorsan söylerdim. O şekilde konusman canımı sıktı. Biraz sert davranmis olabilirim ama hak veriyorsundur. Konusma nasıl bu noktaya geldi şaşırıyorum. Neyse size başarılar diliyorum. Güçlü bir kaleminiz var. Fırsat buldukça yazılarınızı okuyacağım.
Tamam teşekkür ederim , bende bana karşı güvenini kırmak istemezdim ama herneyse arasıra yorum yap sevinirim , hem benimde uyumam lazım sanırım 52 saat oldu ayaktayım ve yarın adaşınla buluşcam,yorgun ve uykusuz görünce kızıyor bana zira kadınları bilirsin zaman zaman çok dırdır ediyorlar 😀
Bide yazmak istersen mailden yaz,çünkü yazılarda Yılmaz’ı anlatıyorum kendimi değil,kendi özelimi burada paylaşmak istemem ..
Mesleğini merak ettim aslında
Ekonomi mezunuyum
Anladım.
Diğer kategoriler kulağıma hoş gelmedi 🙂
Kafanı karıştıran diğer soruyuda sorabilirsin. Bu siteye bir daha girmicem çünkü