Posts by author
Cansu Porsuk
60 posts
Hayatı kelimelerle süsleyen mutlu bir çocuk...
GÜZEL İNSAN…
Sen rüzgar ol saçlarımı savur Serinlet kalbimi Sen yağmur ol Islat yüreğimi Sen kar ol Dondur hislerimi Sen güneş ol Isıt ellerimi Sen bulut ol Takip et ayak izlerimi Sen…
RUH’UN 0 YAŞINDA…
Sevmeyi öğrendin, ruhun bir yaşında Sevdin, ruhun iki yaşında Ayrılmayı öğrendin, ruhun üç yaşında Ayrıldın, ruhun dört yaşında Vazgeçmeyi öğrendin, ruhun beş yaşında Terk edildin, ruhun altı yaşında İhaneti tattın, ruhun yedi yaşında Aldatıldın, ruhun sekiz yaşında…
Ben Her Şeye Geç Kaldım
Ben hiçbir şeyi yakalayamadım… Kaçan otobüsü… Kaçan çocukluğumu… Kaçan insanları… Kaçan hayatı… Ben her şeyi kaçırdım biraz… İneceğim durağı kaçırdım… Aklımı kaçırdım biraz… Ben her şeye geç kaldım biraz… Çocuk…
Ben Unuttum Her Şeyi Biraz…
Ben unuttum her şeyi biraz… El ele tutuşmayı… Sarhoş olmayı… Sokaklarda aylak aylak yürümeyi… Gülmeyi… Sevmeyi… Aşık olmayı… Koşmayı… Hayal kurmayı.. Çocuk olmayı… Her şeyi unuttum ben Tekrardan öğret bana……
Bir Hapishane….
Dudaklarımım dudaklarına hapsolduğu… Ellerimim ellerine hapsolduğu… Kalbimim kalbine hapsolduğu… Duygularımın duygularına teslim olduğu… Aklımın aklına hapsolduğu… Gönlümüm gönlüne teslim olduğu Bir hapishanedeyim…. Cezam müebbetlik… Suçum sadece sevmek… Suçum sadece gözlerine…
Bilmiyorum!..
Nasıl koşmalıyım kaçırdığım hayaller otobüsünü yakalamak için? Nasıl aşık olmalıyım kaçırdığım aşıklar durağını bulmak için? Nasıl sevmeliyim kaybedenler tarafında olmamak için? Nasıl bakmalıyım kaybettiğim umutlar durağını görmek için? Ne kadarını…
Geriye Kalanlar
Tuttuğun dalın kırılması Başının omuzsuz kalması Ellerinin elsiz kalması Hafızanın onun hatıralarıyla dolu olması Gözlerinin yaşlarla kaplanması Ayaklarının dermansızlığı Yüreğinin küçük bir çocuk gibi ağlaması Saçlarına bir beyaz saç teli…
Erkek Dediğin;
Erkek dediğin, Fatih Sultan Mehmet gibi olacak Konstantinopolisi hiçbir şeye değişmeyecek Konstantinopolisi fethedebilecek… Erkek dediğin, lider olacak ama acımasız bir lider olmayacak… Erkek dediğin, tek renk olacak, değişmeyecek… Gerektiğinde masaya…
Yemek Niyetine…
Pişirip pişirip yediğimiz dertlerimiz Her sabah dilim dilimlediğimiz ekmek yerine yediğimiz yüreğimiz Birbiri ardına ısırdığımız kalbimizin damarları Her gün kendilerine güzel bir mezar arıyorlar… Sırf daha az kalbimizi ısırabilelim diye……
Şahit Oldum…
Harflerin ağlattığına dilimle şahit oldum… Sözcüklerin erimesine ellerimle şahit oldum… Cümlelerin kaybolmasına ayaklarımla arkalarından koşarken şahit oldum… Sözlerin omurgaları kırdığına kulaklarımla şahit oldum… Şiirlerin insanları ameliyat ettiği ana gözlerimle şahit…
Biliyor Musunuz?
Kalplerimiz kaç kere kaynatılmış birileri tarafından Gönlümüz kaç kere çalınmış birileri tarafından Aklımız kaç kere kiralık katiller tarafından öldürülmüş Düşüncelerimiz kaç kere soğuk bir mezara sallanmış Sevgilerimiz kaç kere açıp…
Tanıyamıyorum…
Vücudunu ezberledim… En hassas yerin kalbin Çünkü derin yaralarla kaplı ve dokunsan kanayacak. En derin yerin yüreğin Çünkü sonsuz bir sevgin var içinde. En acı yerin gözlerin. Çünkü geçmişin hala…