Bir kömür çıtırdadı sobanın içinden Ve 301 feryat koptu tek bir yürekten Hem de cayır cayır yanarken. Daha ne kötü olabilirdi ki, Yüzlerce insanın ölümünden? Oysa ne büyük yalanmış bu…
Ne kadar unutsam o kadar hatırlıyorum seni şu sıralar. Ne kadar uzaklaşsam o kadar yaklaşıyorum. Şu deniz diyorum; Nereye varır öteki ucu? Ne kadar farklıdır senden? Senden farklılaştıkça sana benziyorum.…
Seni sevmek, Bulutlara dokunmak gibiydi sevgilim, Uçmak gibiydi. Çünkü maviydin sen, Günbatımı kadar mavi. Ama uçamazmış insanlar, Dokunamazlarmış bulutlara, aya ve yıldızlara. Kanatları yokmuş çünkü, Günbatımını dahi izleyemezlermiş, Sevemezlermiş seni!…
Ben en çok geceleri severim. Bir de bilir misin, Beni geceleri seveni severim. Çünkü sarı değil geceleri saçlarım, Ve yeşil değil gözlerim, Gülüşüm gün ışığındaki gibi parlak değil Ya da…
Ben memur çocuğuyum abiler, Bilirim ekmeğimi paylaşmasını, Her daim ezilenin elinden tutmayı. Biz baba ocağında böyle gördük. Hor görmedim tek bir insan evladını.…
Ah sevgili Monte Kristo, İnsanlar ölürmüş biliyor musun? Hem de zalimce, haince. Evleri de çiçek kokmazmış, aşları dahi olamazmış kimi zaman. Ah benim güler yüzlü sevgilim, Orada insanlar gülmeyi unutmuş.…