Sigaramın tüttüğü sabah saatlerinde yine senin için içtiğim bir gecenin son dakikaları. Uzun zamandır elim gitmemişti birkaç satır karalamaya ama senin için yetmişti bir iki neden bizi paralamaya. Baksana döndüm bir ayyaşa ama sen benden fazla yaşa çünkü ben yeterince yaşadım bu hayatı altından girdim üstünden içtim. Haftada en az beş gün kendimden geçtim. Ne yapsak çaresi yok her içişimin sonu sen. Her cümlemin sonu adın. Keşke gitmeseydin kadın. Şimdi şu satırları sana yazmak isterdim ama istediğimiz her bok olsa zaten ben bunları yazıyor olmazdım. Ya da bu yaşımda solmazdım. Gitmek istiyorum artık bu düzensizlikten, sensizlikten. İntihar mektubu bırakmak istiyorum cesaretimi toplayıp kendimi asmak sana son satırlarımı yazmak. Ama biliyorsun bir hayalim var dünyaya bir iz bırakmak. Kızım olsun isterim hep adını Yağmur koymak. Yağmura bir anlam yüklemek gitmeden önce bir felaketi önlemek. Seviyorum bilirsin sarhoşluğu senden fazla olmasın ama artık arkadaşlarımdan kalanları da ben içiyorum sırf başım biraz fazla dönsün diye. Sen dönmeyeceksin biliyorum en azından başım dönsün. Sen benim bu saatten sonra göremeyecek olduğum mutlu günsün. Sağlık olsun yeter ki senin yüzün gülsün. Sevdiğin tüm çiçeklerde seni görüyorum hatta tüm şarkılara senin ismini veriyorum. Beni sarhoş etmek üzere olan tüm yudumlarda aklıma sen geliyorsun ama sen gelmiyorsun. Bu düşüncelerim en son kendimi bir boşluğa bıraktığımda bitecek. Ne yapmalıyım emin ol bilmiyorum. Sarhoşluğum geçmiyor hala bıraktığın yerdeyim hala aşık olduğum yerdeyim, çocukluğumdayım eğer bir gün aklına gelirsem bıraktığın yerdeyim yani yerin dibindeyim.