Bir şiir yazmak isteği geliyor bana
Hep aynı terane, gece, yalnızlık ve çocukluk…
Farklı bir şeyler yazmak istiyor canım.
Artık büyümek istemiyorum,
Canım elma şekeri istiyor, almaya utanıyorum.
Parka gidip, kendimden on yaş küçük çocuklarla sallanmak istiyorum.
Evet! Psikolojim bozuk, biliyorum
Bir polis gibi canımı yakan insanları coplamak istiyorum!
Annem gelsin, beni doktora götürsün,
Babam da bana yasaklandığı için, benim yerime sigara içsin.
Çok yalnızım…
Bir bebeğin beşikte kıçını yırtarak ağlayıp,
Ebeveynlerinin bebekle ilgilenmemesi kadar yalnızım.
Burada ilgi manyağı olduğum anlaşılmıyor
Sadece biri tutsun elimden
-gerekirse ağlarım-
Biri tutsun elimden ve desin ki; “Ölene kadar bırakmayacağım seni.”
İnanırım o an, elimden tutanın kafasına taşlar yağar!
Beni sınamak için, beni dünyada var eden bir rabbim var ve çok isyankârım.
Balonumu patlatmasaydı gün geçtikçe yaşım, belki isyan etmezdim.
Veya sigara yasaklanmasaydı bana…
Annemin ve babamın hiç ölmeyeceğini,
Kuşların sırtlarına binip gökyüzünden beni izlemeyeceklerini bilseydim, isyan etmezdim!
Ama ölümlü bir hayatı, hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamamız imkânsız…
Yitip gidiyorum usul, usul zamanın ahenkli düşünde
Ve ben düşe, düşe dizlerimin kanayıp,
Kabuk bağlayacağı günleri çok bekledim.
Sorun değil, sizleri de beklerim, hiç olmazsa beklemeyi öğrenirim…
Muhammet Yıldırım