Hırçın denen o deniz; Karadeniz…
Az olurdu sakinleşmeleri,
Durmazdı hiç içinde kopan fırtınalar.
İnsanlar; …
Kaçarlardı ondan ve ve sevmezlerdi onu sırf hırçınlığından.
Aslında dönüp de baksalar
Bir Karadeniz yatardı kalplerinde.
Öyle de değil midir?
Aslında hepsi birer Karadeniz değil mi?
İçlerinde kopan fırtınalara söz geçiremeyince yıkmazlar mı o masum koyları sert dalgalarıyla?
Silmezler mi yaşanmışlıkların kumsaldaki izlerini?
Dönüp baktıklarında derinlerine ağlamaz mıydı hiç orada birileri?
Ve evet aslında bir o kadar da Karadenizdir çoğu insan…
O dalgalarla temizlerler yüreklerini.
Her insan bir Karadeniz olmak ister aslında…
Yükselip dağlarca ve atmak için içlerindeki tüm kötülükleri.
Zordur Karadeniz…
Cesaret edemezler yaklaşmaya ve yine onun gibi olmak isterler; cesaret edilemeyen!
Sustursalar da dillerini, itiraf edemeselerde yüreklerine,
Bir Karadeniz saklarlar ruhlarının en derininde…
(2012)