Güneş bir dağın omuzlarına
Usulca yaklaşıyor
Haber vermeden,sinsice
Rengarenk kelebekler
Şimdi onlar
Bir ölüdür penceremde
Gizlenmiş bir ölüdür onlar
Gizlenmişler
Kilitli kutular
Onlar elbet bekler açılmayı
Yağmurlar doluya dönüşmeden
Hiçbir şey güzelleşmeden
Bütün,ayakları kırık sandalyeler
Bütün boş yataklar
Hiç olmadığım kadar dağınığım
Hiç olmadığım kadar bensizim
Boş yatak
Kızgın yatak
Hayat
En yoğun hali ilr
Kalın bir ip gibi dolanmış boynuma
Beklerim uzun uzun
Neyi beklediğimi bilmeden
Dalar giderim
Bir yaprağın üzerindeki yağmur damlasına
Tırnaklarım en kısa halinde
Uzamalarını beklemeden
Hemencecik keserim
Onlar kirlenmeden
Şimdi iyice uzadı
Boynuma dolanan ip
Koparmaya çalıştıkça dolanıyor
Bir yılan gibi
Odamdaki eşyaları rafa kaldırdım
Kendimi boş bir yatağa koydum
Yorganları farelere verdim
Pek bi memnun kaldılar
Boş yatak
Sabah
Akşam
Daima
Boş yatak
Bana kalan son eşyam