Yolda yürürken sanırdı yollara çektiği iz ile şerit
Kendini yakışıklı sanırdı Tarık Akan ya da Ferit
Arkasını bir döndü gittiği yol boklu bir çamur
Eyvah dedi bu kadar nıçılmaz bunlar bana mı ait
Pek sevmezdi kaz kadar bu lavuk tavuğu
Evli değildi hiç yoktu ailesiyle bir çocuğu
Severdi evden ziyade mağarayı kovuğu
Eyvah dedi karanlıkta kaldım bu karanlık bana mı ait
Alın teri akıtmadan kazanmayı pek çok severdi
Zavallı masum insanı kandırmayı marifet bellerdi
Oturunca mecliste utanmadan pis pis yellenirdi
Eyvah dedi kokmuşum sanki bu koku bana mı ait
Niyet kötü olunca haliyle yapılan işte kötü olurdu
İki adım atmadan göbeği izin vermez çok yorulurdu
Gittiği her meclise kimse sokmaz hemen kovulurdu
Eyvah dedi neden ben her mecliste kovulanım söyle ey Sait
Kazanırken değil kaybederken doksandan gol yerdi
Kazandığını sanırken kaybeder kendisini kaybederdi
Ne kendini ne bir insanı hayvanı sevmez nefret ederdi
Eyvah dedi bu nefret eden benim ki benden nefret ediyorlar diyorlar it
Gülveren’im tansiyon kötü niyetli olursan tavan yapar
Mazlumu kimsesiz sanma Mevla var insanı eşek yapar
Her önüne gelen üstüne yük koyar kışına tekmeyi elbet atar
Eyvah dedi eşek olan benmişim,
Masum insanı eşek sanırken oldum eşek bu ahir vakit
Mehmet Aluç / Âşık Gülveren
Ahir Vakit: İnsan ömrünün son yılları.