Ve aşk mülteci bir çocuğun Paris hayaliydi.
Artık yaş akmayan gözlerde kendini kaleme bıraktı.
kalem yazdı hüzünle, kağıt ağladı. kalem yazdıkça suretimin düşünceleri canlandı
ve aşk hiç bir şey beklemeden bir ömür boyunca göz göze bakabilmekti.
Aşk öylesine muazzamdı ki hiçbir sebeb koparamazdı ahengini.
Ve şimdi gönlü yaralı bu adam soruyor :
Ben böylesine yanarken,
ben böylesine erirken
kadehin son damlalarında
sen, sen nasıl olur da sol yanı toprağa bakan bu adamı ölüme itersin?
bu satırlar benim, bu keder benim, bu aşk benim.
Sen ilkbaharın gülü, sen baharın sesi ben ise mülteci bir limanda
Sarhoş gezen divane.
.ONUR ERDÖREN.