Ramazan ayının ortasında sıcak bir yaz gününde İstanbul’da hava oldukça nemli,oruç tutmanın verdiği bulanık görüntü tüm İstanbul’u sarıyor.Bir yanda oruç tutanlar bir yanda tutmayanlar arada sırada ufak tartışmalar çıksa da oldukça hoşgörülü bir hava hakim.Remzi her öğlen işe gitmek için kullandığı yol üzerindeki kahvenin yanında geçerken iki gencin birbirlerine hak vererek hararetli bir şekilde konuştuklarını görünce duraksadı.Kısa boylu olan bağırarak ;
-Bunları var ya diri diri gömeceksin.
+ Tabi abi Hitler iyi yapmış.
Remzi birden insanın canlı canlı gömülürken duyduğu acıyı hisseder gibi oldu. Kahvenin tam önünde dururken insanın başka birini canlı canlı gömecek kadar caniliğe iten şeyin ne olduğunu anlamaya çalışırken Remzinin orada öylece dikilmesi gençlerin dikkatlerini çekti.
– Hayırdır abi bir şey mi oldu
+ Evet gençler konuştuklarınız dikkatimi çekti kim hakkında konuşuyorsunuz ya da ne hakkında?
-Bu Yahudiler yok mu abi onlar kaç gündür masum Filistin halkını bombalıyor çocuklar bebekler ölüyor din kardeşlerimize üzülüyoruz ama elimizden bir şey gelmiyor çıldıracağız.
+Evet, söyledikleriniz doğru oldukça acı bir durum. Peki, iki hafta önce neredeydiniz?
-Tatildeydik abi Antalya’da
+İyi geçti mi bari Rus arkadaşlarınız nasıl?
Gençler sırıtarak cevap veriyor.
-İyiler abi.
+Peki, işid diye bir örgüt duydunuz mu?
-Duyduk
+ 2 hafta önce Irakta bulunan Türkleri yani sizin ve benim Müslüman kardeşlerimizi katlediyorlardı Antalya’dayken bundan haberiniz varmıydı .
-Hayır yoktu.
+Rusların?
Çocuklar yine sırıtarak
-Bilmiyoruz ki onlarında yoktur herhalde.
+Tatilden neden döndünüz paranız mı bitti?
-Yok abi İsrail’i protesto etmek için geldik İstanbul’a zaten burada oturuyoruz tatili kısa kestik.Onlar kan ağlarken biz tatil yapamadık.
+Bakın gençler daha yaşınız küçük kafanızı kullanın ne güzel orucunuzu tutuyorsunuz. Bizlerin başındaki itler gibi ikiyüzlü olmayın. Unutmayın herkesin dini kendinedir. Şimdi düşünün ki iki tane insan var biri Müslüman biri Hıristiyan ikisi de İstanbul da yaşıyor. Kendine Müslüman diyen milletin rızkını çalıyor, kumar oynuyor, içki içiyor ve çevresine karşı kötü davranışlar sergiliyor. Bu yaptıklarının çoğu dinimizde haram ve mekruh kılınmış şeyler fakat diğeri sokak hayvanlarını besliyor, çocukları sevindiriyor, yoksulları doyuruyor. Şimdi hür iradenizle düşünün bu iki insandan hangisi adam? Sakın benim burada size Hıristiyanlığı övdüğümü sanmayın o zaman beni hiç anlamamışsınız demektir. Anlatmaya çalıştığım gençler insanlar farklı dinlere inanabilir. Fakat bir insan bir dine inanıyor diye kötü biri olmaz bu insanın kendisiyle ilgilidir.
-İyi de abi o kendine Müslüman diyen kişi münafığın teki
+He işte benim demek istediğim şeyi sen anladın. Şimdi Filistin’i görüp Kerküğü, Musulu,Telaferi görmemek yada Somaliyi görüp Doğu Türkistanı görmemek münafıklık değil de nedir?
-Çok haklısın abi ama
+Aması yok haklıyım. Bunun adı iki yüzlülük mademki Ümmetçilik yapacaksınız. O zaman doğru yapacaksınız. Siz kimsiniz de Müslüman Türk diye Hintli diye İngiliz diye Ümmetten saymıyorsunuz.
Remzinin bu sözlerinden sonra karşısındaki çocuklar adeta yerin dibine girecek gibi oldular. Remzi oturduğu sandalyeden hızlıca kalktı ve tam gidecekken arkasını dönüp
-Siz Filistin’deki kardeşlerimiz için dua ve şükür edin onlar bu mübarek ayda besin kaynakları olan acılarıyla oruçlarını tutabiliyorlar fakat Doğu Türkistan’daki Müslümanlara Çinliler zorla yemek yedirip oruçlarını bozduruyor ve işkenceler ediyorlar. Beterin beteri vardır. Az akıllı olun aklınızı kullanın gençler, zulüm her yerde zulüm fakat her zulme ses çıkartmazsan bırak Müslüman’ı insan olamazsın.
Konuştuklarını birkaç kişi daha kulak kabartmış olacak ki gençler ile beraber diğerleri de Remzinin arkasından bakakaldı.