Buz mavisi..
Öyle soğuk üşüyorum.
Kaç yüzü vardı her döndüğümde değişen.
Hiç anlamaz halleri, öyle korkunç zindalarda, boş çığlıklar….
Anladığım dizi dizi sözler öyle boş geliyor şimdi.
Kalabalığın içinde güvenli duruş,
Kayıplardan habersiz çoğalıyor kalabalık,
Çoğaldıkça bölünüyor, bölündükçe azalıyor habersiz..
Öyle can yakıyor, yüreğime akıttığım, gözlerimden taşıyor.
Kırmızı, mavinin ölüm soluğunda nefessiz.
Karanlıkta kör tutunuşlar, çaresiz sözler, vicdansız nokta.
Ruh bedende volta atıyor, deli olmuş,
Akıl, zincirleri koparmış, başta değil
Ne istediği belirsiz sözler, duvarlarda yok oluyor.
Varlığını yok eden keşkeler, çıkmaz sokak olmuş her yer.
İnatçı yürek hala iyimser
Öyle değil, böyle iknaları zavallı.
Nedenler cevapsız.
Bu kalabalık ne kadar sürer?
Ve O tek kaldığında, yanında olmak isteği, sebepsiz..
Sebebi yok kırmızının, maviye tutuluşunun
Ne düşleri var, düşlerde kayboluyor öyle kırılmış hayalleri, şaşkın duruşlarda
Ruhu öyle şeffaf, artık hiç görünmüyor
Kendini harcadığı bu yol, öyle siyah
Görmez gözü, görse de anlamaz kabul ediyor çaresiz.
Ya böyle doğmuş, ya da böyle olmuş, çok istese de ışığı yetmez zifirlere