Bu bir durum şiiridir,
Şiirde denemez aslında,ruhum baskı altında,
Boyun eğmiş zihnim bu dejavu anında,
Kelimelerin hükümranlığına…
Cam kenarı tahtımdayım yine
Vuslattan gurbete,tebessümden gözyaşına hicret ediyorum.
Olmasını istemediğim şeyler var bu kervanda,
Emirler verip cellatlarıma, günahını üstlenip
Boynunu vurduruyorum hasretin…
Cam kenarı tahtımdayım yine,
Bir gülücük,tanıdık br sima görsem isyan edip bedenime,
Terkedecek beni yüreğim…
Cam kenarı tahtımdayım yine
Gözlerim yakalıyor hemen karanlığı
Yalnız ve yıldızsız gecelere göçüyorum yeniden.
Söz verdiğim gibi;
Terkettiğinde ruhum bedenimi
Bir gözyaşı dökecek gökyüzü
işte o damlaya kuyruk takmaya gidiyorum…
Cam kenarı tahtımdayım yine
Uykuyla uyanıklık arasında buluyorum gözlerimi,
Bir dost meclisinde,çayıma iki şeker atıyorum,
Biraz acı gibi,bir tane daha ekliyorum…
Oradayım ama temas edemiyorum
Kahkahalarım çınlatmıyor kulakları
Bir gaf yaptığımda,gözler dönmüyor üzerime,
Af edilmeme gerek kalmıyor dostlarımın geniş gönlünde…
Acıyla karışık bir sevinç düşüyor kalbime,
Böyle yaratmış yaradan.gerçeği değiştiremezsin,kabullenmelisin
Ama hayal edebilirsin,bir anda bir fotoğrafa gülümseyerek bakabilirsin,
Bir rüzgar gibi geçebilirsin dostlarının yanından…
Sanki,bir teselli ikramiyesi…
Acizlik mi kuvvet mi karar veremiyorum.
Cam kenarı tahtımdayım yine,
Sükûta havale ediyorum kelimeleri…