Yalnızlık Doğumu
Sıcak bir günün ilk kumunu yutup uyanıyorum yine,kulaklarım
sağır olmuş olmalı önemli değildi aslında burnumun tek deliği açık nefes
almaktan her ne kadar da zorlansam da kırmızı gözlerle sıcak güneşe meydan
okuyorum.Yolculuğuma başladığım yer rüzgar patlaması yatak,bitiş yerini
kestiremedim.Yeni arayıştı bu seraplar benden bıktı sanırım hayal gücüme
dayanamadı düşüncelerim ağır bastı o an çöle,seraptan daha etkili hayal gücüm
galip!Doğruyu bulmak için bu arayışta göreceğim ne varsa gerçek olacaktı o
halde kirli,kibirli tavır sergileyerek devam ettim yoluma…Bu boşluğa düşüren
kötü insan olabilirdi , evet evet her zaman ki gibi yine dünyadayım başka ne
olabilirdi ki başka gezenlerin olmasını dilerdim.Gün batışına kum içtim
sevgilim senin için kadeh yaptım tokuşturmak geldi içimde heyecanlı on
yaşlarında ki çocuklar gibi , rüzgarla beraber yok oldu kadeh tıpkı senin kötü
kalbin gibi.Beklentilere girmem dahi hataydı sürekli yeniliyorum kumdan
kadehlerimi en iyi intihar sıralamasında manşetlere bir numara olarak
girebilirdim.Belli zaman sonra çöl ile bütünleştim kabul etti bünyesine beni
sevdi yalnızdı o da nede olsa hoşuma gitmişti buda benim ölmeyi erteledim ve
çöl ile anlaşma yaptım , bu yalnız beden senin.Neden mi yalnız ? Bu sorunun
cevabı ıssız kumlardaydı.Artık kalp kırılması yoktu,rüzgarla beraber
sürüklenecekti boşluğa doğru.Artık bir bütündüm uçsuz bucaksız çölde ve gecenin
karalığında yerde istemsizce sanki zorlamışcasına açmamak isteyen bir çiçek
vardı.Hareket edemiyordum havada rüzgar yoktu şanssızlığıma üzüldüm ağlamak
istiyorum bedenim tozdan ibaret olmuştu.Ve çölde belirdi çiçek ,dünyalıların
cennet denilen yerde umduğundan daha iyi görünüme sahipti daha önce göremediğim
türden ! Bir anlaşmamız vardı gün doğumunda rüzgar bedenimi tamamen
sürükleyecekti bir daha göremeyecektim anladım evet anladım.O çöldeki çiçek
benim kocaman yalnızlığım son kez sonsuzluğun bana hediyesi oldu.Mutluydum
artık sevgi olmayacaktı,müzik,gün doğumunda aşırı içmeler,aşık olup da o
sersemliği yaşamak yoktu,yalnızlığa doğru yok olma vardı sadece.Olsun sevgilim
olsun.Bu yoldan sende geçersen bir gün anlayacaksın,işte o an beraber olacağız
başka bir şey söylemek istemiyorum gün doğumu yaklaştı.Vasiyet bırakmak
isterdim ama sana değil tüm dünyaya “barış ve adalet için,sevgi için,dalgalara
doğru rakı içenler için,durmaksızın aynı şarkıları plaklarda çalanlar
için,yalanda olsa pes pembesi olması için…
sağır olmuş olmalı önemli değildi aslında burnumun tek deliği açık nefes
almaktan her ne kadar da zorlansam da kırmızı gözlerle sıcak güneşe meydan
okuyorum.Yolculuğuma başladığım yer rüzgar patlaması yatak,bitiş yerini
kestiremedim.Yeni arayıştı bu seraplar benden bıktı sanırım hayal gücüme
dayanamadı düşüncelerim ağır bastı o an çöle,seraptan daha etkili hayal gücüm
galip!Doğruyu bulmak için bu arayışta göreceğim ne varsa gerçek olacaktı o
halde kirli,kibirli tavır sergileyerek devam ettim yoluma…Bu boşluğa düşüren
kötü insan olabilirdi , evet evet her zaman ki gibi yine dünyadayım başka ne
olabilirdi ki başka gezenlerin olmasını dilerdim.Gün batışına kum içtim
sevgilim senin için kadeh yaptım tokuşturmak geldi içimde heyecanlı on
yaşlarında ki çocuklar gibi , rüzgarla beraber yok oldu kadeh tıpkı senin kötü
kalbin gibi.Beklentilere girmem dahi hataydı sürekli yeniliyorum kumdan
kadehlerimi en iyi intihar sıralamasında manşetlere bir numara olarak
girebilirdim.Belli zaman sonra çöl ile bütünleştim kabul etti bünyesine beni
sevdi yalnızdı o da nede olsa hoşuma gitmişti buda benim ölmeyi erteledim ve
çöl ile anlaşma yaptım , bu yalnız beden senin.Neden mi yalnız ? Bu sorunun
cevabı ıssız kumlardaydı.Artık kalp kırılması yoktu,rüzgarla beraber
sürüklenecekti boşluğa doğru.Artık bir bütündüm uçsuz bucaksız çölde ve gecenin
karalığında yerde istemsizce sanki zorlamışcasına açmamak isteyen bir çiçek
vardı.Hareket edemiyordum havada rüzgar yoktu şanssızlığıma üzüldüm ağlamak
istiyorum bedenim tozdan ibaret olmuştu.Ve çölde belirdi çiçek ,dünyalıların
cennet denilen yerde umduğundan daha iyi görünüme sahipti daha önce göremediğim
türden ! Bir anlaşmamız vardı gün doğumunda rüzgar bedenimi tamamen
sürükleyecekti bir daha göremeyecektim anladım evet anladım.O çöldeki çiçek
benim kocaman yalnızlığım son kez sonsuzluğun bana hediyesi oldu.Mutluydum
artık sevgi olmayacaktı,müzik,gün doğumunda aşırı içmeler,aşık olup da o
sersemliği yaşamak yoktu,yalnızlığa doğru yok olma vardı sadece.Olsun sevgilim
olsun.Bu yoldan sende geçersen bir gün anlayacaksın,işte o an beraber olacağız
başka bir şey söylemek istemiyorum gün doğumu yaklaştı.Vasiyet bırakmak
isterdim ama sana değil tüm dünyaya “barış ve adalet için,sevgi için,dalgalara
doğru rakı içenler için,durmaksızın aynı şarkıları plaklarda çalanlar
için,yalanda olsa pes pembesi olması için…
Resim ; Greg Adamski