-Ne yapıyorsun len Mustafa?
-…
-Ne ulan o elindeki sigaraya mı başladın yoksa ?
-Hayır. Az önce Ahmet amca tutuşturdu elime. Bilmiyorum ne olduğunu canımı yakıyor zaten.
-Canını yakıyorsa niye içiyorsun oğlum o zaman.
-Ahmet amca verdi.Ahmet amca Mustafa’ya hep iyilik yaptı.Bunda da vardır bir bildiği.
-Öyle şey mi olur Mustafa. Ahmet seninle dalga geçmiş resmen bırak o elindekini gel dondurma ısmarlıyayım.
-Siz bana hep kötü davrandınız. Ne oldu sigarayı elimde görünce iyilik yapmaya mı başladınız. Ahmet amca verdi bana bunu. Kötülük yapmaz Ahmet amca.
-İyi ulan içersen iç bana mı içiyosun tutturmuş bir Ahmet amca da Ahmet amca bir tarafına sok Ahmet amcanı hadi yallah. Mahallenin delisidir Mustafa. Küçüklüğünden beri mahalleli ona hep sahip çıkmıştır ne zaman yolda görseler elinden tutup doğru markete götürüp karnını doyurmuşlardır. Mustafa iyi ile kötüyü ayırt edemediği için mahallelinin söylediği her şeyi yapar. Sokakta herkesin elinde sigarayı gördüğü için kötü bir şey olup olmadığını anlayamamıştır. Ona da söyleyen olmamıştır sigaranın kötü olduğunu.
Ahmet Bey o mahallenin en eskilerindendir. Mustafa’nın rahmetli babasını çocukluğundan beri tanır. O öldükten sonra Mustafa’ya babalık yapma görevini kendisinde bulmuştur. Mustafa her ne kadar bunu anlamasa da Ahmet Bey her türlü yardımı yapmıştır Mustafa’ya. Yılmaz Bey bunları bildiği için Ahmet Bey’in neden Mustafa’nın eline sigara tutuşturduğunu düşünmektedir. Çok geçmeden Ahmet Bey kahvehaneye girip Yılmaz Bey’in masasına oturur.
-Yılmaz, Mustafa buradan geçti mi hiç?
-Ben de sana onu dicektim o çocuğun eline sigarayı sen mi tutuşturdun ?
-Evet noldu ki?
-Ulen çocuğa babalık yaptın bunca sene hep iyi şeyler yaptın. Şimdi ne değişti de sigara tutuşturdun çocuğun eline içi yanıyormuş lan çocuğun.
-İçi mi yanıyormuş?
-Evet acıyor diyor.
-Kötü bir şey olduğunu söylediniz mi?
-Söylemez miyiz söyledik tabi. İlle de Ahmet amca verdi diyip durdu.
-Tamam o zaman bir yolunu bulucam ben durun siz.
-Onu bırak neden tutuşturdun çocuğun eline sigarayı sen. Ahmet nereye ulan! Ahmet! Herkes kafayı yemiş bu mahallede adama bak çekti gitti.
Ahmet Bey kahveden çıkıp Mustafa’yı aramaya koyulur. Mustafa’nın gittiği yerler belli başlı yerlerdi zaten bulurken çok zorlanmaz. Mahallenin dışına çıkmaz, çocuklarla oyun oynamaya çalışır hep. Çocuklar Mustafa’yı hep dışarlarlar. Mustafa’da bu davranışlarını anlamaz daha çok oynamaya çalışır. Yine öyle bir durumda yakaladı Ahmet Bey Mustafa’yı. Ama bu sefer mahalledeki çocukların abileri Mustafa’yı itekliyorlardı. Ahmet Bey’in içinden birşeyler koptu.Yardım etmesi lazımdı ama yapamazdı. Artık Mustafa’nın kendi ayakları üzerinde durması lazımdı.
Çocuklar Mustafa’yı pataklamaya başladı. Ahmet Bey uzaktan izlemekle yetindi sadece. Hiç müdahale etmedi. Mustafa yerde yatıyor gözleri Ahmet Bey’de sessizce dayak yiyordu. Ağlamaya başladı Mustafa. Ahmet Bey’de ağlıyordu. Çocuklar Mustafa’yı dövmeyi bırakıp dağıldılar. Mustafa zorla yerde kalktı, Ahmet Bey’in yakasına yapıştı.
-Sen artık benim amcam falan değilsin. Ahmet Amca gitti. Ahmet Amca artık kötü. Dövdüler Mustafa’yı Ahmet Amca baktı. Ahmet Amca artık kötü.
-…
Mustafa döndü arkasını koşturarak eve gitti. Ahmet Bey olduğu yere çöktü. Mustafa’ya kanser olduğunu söyleyemedi. En azından o öldükten sonra arkasından üzülmeyecekti. Bu ona yeterdi.