Denizin hırçın dalgaları kayalara vururken balıkçılar balık tutuyor. Ve her dalga aslında bir çırpınışı simgeliyor. Tutulan her balık da zaferi simgeliyor. Bembeyaz, mavi bir zafer bu. Balık tekneleri balık tutarken denizin kenarında yürüyen ufak tefek insanlar var. O insanların da umutları, zaferleri var… Denizin hırçın dalgası bir kez daha vuruyor bu sefer ayaklarıma…Ve bakıyorum gökyüzünde uçan martılar iki ayaklarını açarak balıkları alıyorlar ve bembeyaz tertemiz bir ümit kayboluyor. Balıkçılar tuttukları balıklarla evlerine dönerken martılar da evlerine tok gidiyorlar. Ve ben bunları oturduğum bir kayadan izliyorum. Ve o zaman şunu anlıyorum aslında Dünya’da denizin hırçın dalgası bir ümidi simgelerken, yakalanan her balıklar zaferi simgeliyor ve insanoğlu yaşamı simgeliyor… Ben bunları düşünürken gökyüzüne oturduğum karadan son bir ümitle bakıyorum ve gökyüzü kararıyor güneş batıp yerini yıldızlara bırakıyor. Oturduğum karadan bir de denize bakıyorum, denizin hırçın dalgası hala ümit veriyor insanlara ve kurtulan balıklar barışı simgeliyor ve gökyüzünde uçan martılar da mutluluğu simgeliyor, oturduğum karadan böyle mutlu bir tabloyu görüyorum. Ve ellerimi açarak Allah’a şükrediyorum bize böyle bir mutlu bir tabloyu gösterdiği için. Kararan gökyüzüne, denizin hırçın dalgasına, gökyüzünde uçan martılara ve ilerde evlerin ışıkları yanan insanlara son bir defa ümit dolu gözlerle bakıyorum…
Yazar: Cansu Porsuk