Ben bazen gidiyorum
Gitmem gerekiyor
Gitmezsem ertesi sabaha uyanmak istemiyorum
Küsüyorum kendimle
Bazen küfürlü -anası hariç- , yumruklu sokak kavgaları ediyorum
Kafamın içinde çapraz çapraz
Solum öne geçerse tutuyorum elini kolunu dövdürüyorum sağıma
Sağım öne geçerse onu tutup dövdürüyorum
Sonsuza dek devam edebilecek bir dövüş bu
Ne kimseler ölsün ne kimseler kazansın istemiyorum içimde
O yüzden gidiyorum
Gidince görüyorum
Gidince öğreniyorum
Bir insan, bir insanın ardından en çok bir anı hatırlıyor
En çok da o anı özlüyormuş
Ben özlemek istemiyorum
Özlemiyorum
Artık sadece gidiyorum her ayrıntısını bildiğim sokaklarda
Durmamak için bir hikaye uyduruyorum
Hikayesi belli olan bu şehirde özgün hikayemi yazmaya çalışıyorum
Olmuyor
Şişeler devriliyor büyüklü küçüklü
Şişelere paralel olarak cümleler de devriliyor
Devrik cümlelerin enkazında eziliyorum
Çığlık çığlığa bağırıyorum, acıyor
Biri gelip kurtaracak diye de ödüm kopuyor
Dokunmayın oluyorum
Oldukça ölüyorum
Bir hikaye var etmeye çalışırken gitgide hazırlıyorum sonumu…