Okul müdürü eski öğrencisini karşısında görünce şaşırdı. Ne istediğini anlamak için hemen konuya girmek istedi.
“Nedir oğlum derdin?” Dedi.
Öğrenci: Hocam diplomamı vermemişsiniz. Ben sizden bunu hiç beklemezdim. Güvenimiz sarsıldı.
Müdür: Ne diploması oğlum?
Öğrenci: İlkolkul diplomam hocam.
Müdür: Nasıl yani hay allah! Biz senin diplomanı vermeyi mi unutmuşuz? Bir yanlışlık olmasın.
Öğrenci: Valla ben bilmem hoca, mahallede adımızı diplomasız kabadayıya çıktı. Ya diploma verilir ya da mevzu uzar yani bunun artık dönüşü yok.
Müdür: Hayda! Tamam yavrum telaş yapma.
Öğrenci: Diplomasız kabadayı olur mu hoca?
Müdür: Olmaz oğlum.
Müdür, sisteme isim soyisim girdi ve sonucu görünce kendi de şaşırdı.
“Ya biz sana hakkaten diploma vermeyi unutmuşuz. Sen otur bir çay iç.” Dedi.
Müdür telaşla diğer memurları başına topladı. Durumun vehametini anlatmaya çalıştı. Bu sırada okulun önünde de bir gerginlik başlamıştı. Birileri bağırıp çağırmaya başladı. Dışarıdaki sesler içeriye kadar geliyordu.
“Görelim bakalım şunun diplomasını, öyle diplomasız kabadayı kesilmek de neymiş.”
Bir diğerinin sesi yükseldi. Onun karşı cepheden olduğu belliydi.
“Göreceksiniz tabi, biz hiç diplomasız adamı başımıza kabadayı seçer miyiz? Seçmeyiz, göreceksiniz şimdi içeride diplomasını alıyor abiimiz.”
Müdür ve memurlar telalaşlı araştırmasına devam ederken okulun önündeki kalabalık büyüyordu. Memurlardan biri kendini tutamayıp sordu.
Memur: Ulan arkadaş o kadar zaman arayıp sormamışsın diplomayı, şimdi mi aklına geldi.
Öğrenci: Valla hoca ben bilmem, bizim mahalleli beni karşı mahalleye rajon kesmek için seçti. Mahallleli beni seçti ama başka kabadayılar da var, illa rajon keseriz, bu mahallenin kabadayısı bizi diyorlar. Şimdi de tutturmuşlarki bizim diplomamız var, hele bir sorun bunun kabadayılık diploması var mıymış? Bana?
Memur: Sana.
Öğrenci: Evet bana, ben de dedimki tabi var benim diplomam. Ben daha şuncacık çocukken az mı cam kırdım, bıçak çektim, çocukların harçlıklarını gasp ettim.
Memur: Evet hakkın var başarılıydın.
Öğrenci: Bu işler şakaya gelmez hoca, verin şimdi benim diplomamı!!
Dışarıdaki sesler de yükselmeye başlamıştı. Gene hararetli bir tartışma sürüyordu. Bir tanesi;
“Biz kabadayının marifetlerini belgelemiş olanını severiz, sizin kabadayı ne yaptı bakayım?”
Karşı taraf cevap verdi.
“Oooo neler yapmadıki, bi defa mahallede soymadığı adam kalmadı, bu işte ne kadar hünerli olduğunu görseniz zaten onu siz de kabadayınız olarak seçerdiniz. Soyduğu kimselerin ruhu bile duymadı, hatta mahallelinin parasını korumak ve ortamdaki güvenliği sağlamak için üste para bile aldı.”
Karşıdakiler bu ustalıklara aldırmıyor, diploma da diploma diye bağırıyordu. Bir ara genç, müdür odasından camı açıp dışarıya bağırdı. Karşısında öfkeli, diploma diye tutturmuş bir kalabalık vardı.
“Ulan biraz sabredin be, ne yaramaz, adi adamlarsınız.”
Kalabalık cevap verdi.
“Boş konuşma diploma isteriz diploma nerde.”
Derken birkaç çocuk tekerleme tuturdu.
“- Komşu, komşu! Huuu!..
Oğlun geldi mi?
– Geldi.
– Ne getirdi?
– Diploma
– Kime kime?
– Sana bana.
– Daha kime?
– Kara kediye.
– Kara kedi nerde?
– Ağaca çıktı.
– Ağaç nerde?
– Balta kesti.
– Balta nerde?
– Suya düştü.
– Su nerde?
– İnek içti.
– İnek nerde?
– Dağa kaçtı.
– Dağ nerde?
– Yandı bitti
Kül oldu…”
Genç bağırdı. “Oooff veletler bekleyin geliyorum o diplomayı…..”
Camı kapatıp içeriye girdi.
“Verin lan artık şu diplomayı dedi.”
Müdürün başından, boynundan, sırtından terler akıyordu. Memurlarla konuşuyor ikna olmuyor ama memurlar onu ikna etmeye çalışıyorlardı. Fısıltıyla konuşmalar geçiyordu aralarında.
“Olmaz arkadaşlar, olmaz.”
“Olur hocam hedi verin de kurtulalım.”
“Allahalla, çattık ki ne çattık.”
Kalabalık öfekelenmişti. Dışarıda bir yumruklaşma ve arbede başladı. Kalabalık okula doğru yönelince memurların hepsi okulun arka kapısına doğru seğirtti. Kavga büyümüştü. Olayları yatıştırmaya gelenlenler müdürü suçladı. Müdür bu olayları erkenden önleyebilirdi inat etmemeliydi.. Olayları büyütmemek için öğrenciye bir diploma töreni düzenlendi. Mahallede onun tarafında olanlarca hazırlanan diploma kendisine takdim edildi. Diplomada;
Bu mahalle de gösterdiği üstün yiğitlikleri sonucu, mahallenin en yiğit kabadayısı unvanına hak kazanmıştır. Yazıyordu.
İmzalayanlar: kahveci, kuşçu, tekel bayii işletmecisi. eski kabadayı Çamur Ahmet ve Muhtardı.
Diploma alkış ve ıslıklar arasında verildi. Gövde gösterisi yapıldı.