Dünyaya bir daha gelsem
Çoğu uydurma olma olan anılar anlatılan bir köy kahvehanesinin
Daimi müşterisi olurdum
Beş parasız ve nerden baksan suratsız
Dinler dinler içerdim soğumuş çayımı
Geçmiş yılları andıkça
Ah çeken yaşlılara eşlik eder
Dağıttığı çayların hesabını yapan kahveciyi izlerdim
Ve en büyük derdim
Yüzsüz yaşlılar tarafından yarıda kesilen hikayeler olurdu
Kahvehane kapanınca
çoktan masalarda uyumaya başlamış yaşlılar kalkınca
Sokak lambalarının arasında adımlarımı sayarak
Yürürdüm gecede
Ve görürdüm kendi gözlerimle
Mükemmelliğin sadece Tanrı’ya mahsus olduğunu
Kesik sokak lambası yüzünden dibini boylayınca çukurun
2 comments
çok hoş. hikaye gibi..
Çok teşekkür ederim. Her şiir arkasında bir hikaye gizler bu biraz açık seçik olmuş gibi…