boşluktayım, kızmış demir gibi örs ile çekicin arasında bekler dururum. yok henüz farkına varan ne olmuşsa olmuşsa olmuş. tek bir insan yok. tek bir inanç belirtisi. yokluk. hiçlik. hissizlik. boşluktayım, sigara dumanı gibi. bitmiş biten. her gün çaresiz artık. güneş çaresiz. tek bir çare yok. herkes bir çare, hemde biçare. ölmüş iyi düşünen yaratıklar. yaratıldıklarından habersiz. onlar kendilerini yarattılar. bense boşluktayım, hiçsiz, kimseli. herkessiz. sessiz bir sedayla. gün ağarmakta elbet vakti gelince. öğlen vakti güneş gibi askıdayım. dalsız, budaksız, köksüz, hissiz. alın beni derin kuyulardan derin düşüncelere gömün. bensiz bir bir mezardan alıntı yaparak aşksız, ve tutkusuzca. alın beni bir yere koyun. boşluktayım, halsiz bitkin ve. ve bir bulut nasıl uçtuğunu sanarsa, öyle tutunmuş, öyle yaşamaya aç. alın beni. boşluktayım, yorgun çaresiz. kalbimin odalarından aktarımı bu beynimin salonlarına. uçsuz, bucaksız virgülsüz. asi ve hissiz. akıl almaz bir delilik bu! delinin aklını alabilecek kadar delice. ve, ve bir tufan, belki hortum. kavursun belki de ve bir güneş gibi ve bir çamur gibi insanca. temiz. aklım durgun, verimsiz. unutkan. boşluktayım, yeterince denenmemiş bir teori gibi. fikrimin uçurum çağrışımı çağırıyor beni davetsiz bir misafir. ayaklarım ıslak, yorgun ve dikenli. farkındalıktan ölmüş bir zihin. farksız ve uhrevi. alın beni. uçsuz bucaksız nehirlerin kaynaklarında yıkayın aklansın zihnim. fikrimi bulun gelsin. kayıp, kimsesiz. bir gece düşünün sizler. yalnızca yalnız bir gece. ufkunuz derin, huyunuz kuru, deriniz derin yarasız. beni düşünün. ben boşluktayım, kelimelerle cümleler arasında bitkin. gelin. beni bulun. birkaç rakam var aklımda. bu kaçıncı düşüncelerimin içtiği sigara. boşa giden. zaman. meçhul, hiç olmadan canını yakan her şey gibi. hiç olmadan, hiçlik. bulun beni. kör bıçakların yaraladığı deri kırıntılarında yahut bir mezarlıkta. çünkü ölülerin sesine kulak verir bu beden. bu hiç. en haklılar ölüler. tüm enler ölülerden. ben hiç tanımadığım bir insanın mezar taşının başında. ne duyduysam ölüler söyler. boşluktayım, ölene kadar. boşluktayım, bir ölünün mezarına giderken ruhsuz omuzlar üstünde olduğu kadar. boşluktayım, var ile yokun yok ile varın hiç ile sizin aranızda sıkışmış kalmış. boşluktayım.