Rüzgâr esmez aslında
Rüzgâr zaten rüzgârdır
Sen sadece yolundan geçersin onun
Dışarda hava sürekli değişiyor
Bir soğuk bir sıcak
Sıcacık evimdeyim üstü örtülü ve altı çizgili kalbimle
Ama çıkmak, tatmak istiyor sıcağı ve serinliği
Çoğu kez karşı koyardım ama bu kez..
Bu kez kıramadım
O gün hava gerçekten çok farklıydı
Al kalbini gel diyordu
İhtiyacım var sana
Çevirdim ihtiyarlamış yuvamın o gizemli kapısındaki pas tutmuş topuzu
O gıcırdama bile ayrı bir heyecan vermişti
Attım dışarı adımımı
Her şey çekici ve güzeldi
Arka bahçemdeki çiçeklerin güzel kokusunu burnuma sürükleyen rüzgar öyle hoştu ki
Koku güzel miydi inan onu hatırlayamıyorum
Ama rüzgâr . . ahh o rüzgâr
Güneşle göz göze geldim sonra
Utangaçlıktan mı yoksa şaşkınlıktan mı hiç bilemedim
Kaçırdım gözümü
Yakmış olmasın? Yoo yoo
Beni şaşırtan ilk şey de buydu ya
Hiç yakmadı gözümü
Hiçbir zaman
Bir anormallik vardı bu dünyada
Havada bulut yoktu ama yağmur yağıyordu
Siyah beyaz bir gökkuşağı
Isıtmayan bir güneş
Kurmacaydı her şey!
Yuvama yöneldim tekrar
Ama rüzgâr . . Daha fazla esti o karşı koyulamaz dokunuşuyla
Göremesem de vazgeçemedim ondan
Dönemedim o dünyadan
Baştan yaratmam gerekiyordu
Her gün arka bahçeme çıkıp o güzel rüzgârla çay içme keyfinin hayâli sarmıştı içimi
Mutlu olma hayâli sarmıştı
Vazgeçemezdim . .
İşte böyle başladı bir hayâl uğruna mahvoluşum
Bulutsuz yağmurlar daha da şiddetlendi
Doğanın adını gökkuşağı koymaya utandığı o şey simsiyah oldu
Güneş batınca terkediyordu beni rüzgâr
Başbaşa bırakıyordu o ağlayan gökyüzüyle
Her gece
Ve her gece
Artık ben de eşlik ediyordum gökyüzüne
Islak ıslak uyudum hep gündüzü bekleyerek
İstediğim ne berbat geceden kurtulmaktı
Ne de güneşin aydınlığı
Tek beklentim o rüzgâra kavuşmaktı
Sadece aydınlıkta ortaya çıkan o kalpsiz rüzgâra
Kalbim buna aşk dedi, ben ise tutku
Neden dönemiyordum kendi dünyama
Neden o eskimiş kapımı kapatamıyordum içerden
Çok yoruldum artık . .
Bugün tüm çiçeklerini soldurduğu arka bahçeme davet ettim yine onu
Son çay yapraklarımdan güzel bir çay yaptım
O da farkındaydı sanki bu durumun
Hiç olmadığı kadar soğuktu
Anlam veremediğim bir telaş ve tedirginli vardı bende
Sona mı gelmiştim
Vazgeçebilecek miydim ondan
Evet . .
Bu ayrılışta kendimi suçlu bulmak
Daha iyi hissettirecek bana
Değiştiremedim o dünyayı
Başarısız oldum
Bir elmayı sevdim ben evet
Sus Nazım abi, gelme üstüme
İhtiyar evimdeyim şu an üstü çizili kalbimle
Herşey anlamsız ve sıkıcı
Kırılmış hayâllerim batıyor her bir santimime
Çapaklanmış gözlerimi ıslatıyorum
Dalıyorum şimdi bir rüyâya
Sandığıma koyduğum bir dersle daha
O dünya başka dünya . .
Rüzgâr esmez aslında
Rüzgâr zaten rüzgârdır
Sen sadece yolundan geçersin onun
Ne yönünü değiştirebilirsin
Ne de havasını . .