Bir tufandır kopmuş aralıklarda
Eylül’ün başında doğarsam
Kara kış geçsin bileklerimden
Gökyüzü çatıdan aralısın
Hiç anlamıyorum oysaki
Patlamıyorum
Dize değiştiriyor mısralarım
Bir kadın geliyor, zemherir
Sanki bütün dertlerimi anlatıyor gibi
Oysa ben kendimle karşılaşmaktan korkuyorum
Dücane gözüm secdeyle selamlaşıyor
Rüçhan şapkası çıkarıyor duayla
Düzkan bilmez kem göz arpacık
Ne önemi var akdenizin
Çaysız selamlarken gün doğumdan
Gün batımını
Ne önemi var ruhanî aşkların
Sallanırken salıncak şifa mı
Ne önemi var baksana
Gözlerim kan çanağı
Kaç kürek toprak örter alnımı
Kaç tespih doğurur beni pür pak
Susmasana
Ne önemi var ölmenin nefes aldıktan sonra
Az önce sordum ta bu dudaklarla
Beni seviyor mus…
Eğer beni seviyorsan kac kez daha göz göze gelecez
Ne yapıyorsun ellerini yıkadıktan sonra
Şirkte dudak aletleri mi
Tez köpürür bilirim
Yarım yamalak doğar vücutlarda
Daha kaç kez seyredecem kirpiklerinden
Gün doğumdan gün batımını
Hâlen haklılar bütün cihanda ehvenişer
Sahi
Şunun şurasında kaç bayram kaldı ki