Hüzünlü ve kimsesiz bir göl perisiydi
Tutan olmamıştı elinden, ışıkla yıkanıncaya kadar
Enerjilerini ay ışınlarından alan yakamozların tutkuyla dans ettiği o gölde
Doğa analık etmişti ona, bütün bir gök kubbeyi çatı etmişti başına
Karanlık; ormanın prensi Karanlık
Direnememişti akik akik parlayan teninin ışıltısına
Anası Ay’a benzetmişti O’nu zira
Birleşerek tutkuyla
Meydana getirdiklerinde denizleri ve keklikleri
O olmuştu artık Karanlık’ın eşi
Ve bütün göllerin prensesi
Vakti geldiğinde olacaktı ece
Ay’ın ışıkları söndüğünde…