bir sabah klasiği
Gri’yle açıp yine gözlerimi
(Gri’nin vücut bulduğu adamın sesine yani)
yaklaşık 1460 rezalet günün ritüelini
(ne arsızım ben!)
bozsam ne olur dedim
Gri eşliğinde biraz şiir
ardından kahve içecektim
(Gri Adam çok sever kahveyi
insanları sevmek yerine
bu yüzden sesleri
gitmez kahvesiz)
hışımla kalkıp
bir telaş yaptım kahveyi
nasıl sinirliyim kendime!
ayrı olmuyor, olmuyor işte.
Edip Cansever okudum geçti.
“Sabah akşam Ruhi Bey…”
bu Ruhi de pek yalnız olsa gerek
ben gibi yani
nasıl yani?
kahve bitti.
masada birikmesin boşlar diye
mutfağa gitti.
bir de ne göreyim!
kahve arkasından su arar ya ellerim,
nasıl da düşünüyor beni…
(Kendim.)
bir bardak su bırakmışım.
(Kendime.)
pek sevindim,çocuk gibi.
böyle işte bunlar.
Gri’ler, Edip’ler, Ruhi’ler, Kendim’ler…