CHP’nin 3 Aralıkta açıkladığı ““İkinci Yüzyıl” vizyonu 20 yıllık iktidarı, lodosun söğüt dalını salladığı gibi salladı.
Rüzgârı görünce yapraklarda biriken; toz toprak, bütün kir pas, ne varsa sapır sapır ortalığa saçıldı.
Maske şiddetli Lodosu görünce yüzden çabuk düştü.
Gerçek yüzleri gün yüzüne çıktı. Altı yaşında ki çocuk gelin skandalını, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız 8 Aralık 2020′ tarihinden beri biliyormuş. ( Bakanın TBMM itirafı )
Bay Kemal’in Vizyonu gündemi değiştirince, iki yıllık sır bilinmeyen bir el tarafından basına servis ediliverdi.
Hem de, sözüm ona muhalefet yanlısı bir TV kanalı ekranlarından. Ve Vizyon yerine çocuk istismarı hem Muhalefet partileri üst yönetimi hem de muhalif basın yayın organlarında, vizyonun önüne geçti.
Hatta unutturdu gündemden kaldırdı.
Muhalefet ve basın kurumları, çocuk istismarı ile yattı onunla kalktı. Tam da çocuk istismarı gündemden düştü derken…
Bu sefer “İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle açılan davada karar açıklandı.
İmamoğlu’na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verildi.”
“Siyasi yasak da getiren ceza, yalnızca istinaf ve Yargıtay da bu kararı onarsa geçerli olacak.
Kararı protesto etmek için Saraçhane’de dün bir miting düzenlendi.
Bugün de aynı noktada daha fazla siyasetçinin katılımıyla ‘Millet iradesine sahip çıkıyor’ mitingi yapıldı”. Kaynak: BBC NEWS TÜRÇE
Bu karar da tel tel dökülen İktidarın istediği dört elle sarılacağı bir karardı. Yine gündemi değiştirmeyi başarmışlardı. Altılı Masa bu oltayı da hemencecik yuttu.
Saraçhanede İstanbul’u yıldırım hızıyla toplandı!
Gündemde sadece “İBB Başkanı İmamoğlu, İçişleri Bakanı Soylu’nun kendisine “ahmak” demesine yanıt olarak “31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır” dediği için, YSK üyelerine hakaretten 2 yıl 7 ay hapis cezası ” vardı.
Zaten iktidar muhalefetin önüne attığı zokayla, kışta kıyamette geçim sıkıntısı çeken halkı kısa süreli de olsa hayat şartları sıkıntısından biraz olsun uzaklaşsın istiyordu.
İktidar kolayca gündemi değiştiği için peçe altından kıs kıs gülerken, bu sefer “Eskişehir’de iki gün önce kaldırıldığı hastanede yetersiz beslenme ve bakımsızlık tedavisi gören 6 yaşındaki bir çocuğun hayatını kaybetmesi, siyasetin yarattığı gündemi altüst etti.
Bizim “Aç Mezarı Yok” diyen bir atasözümüz yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybeden altı yaşındaki çocuk ölümüyle kadük oldu.
Allah’ın Sopası Yok ki mevcut iktidarın kafasına kafasına vursun. Ülkemizde yaşanan iktidar boşluğu ve beceriksizliği AB ülkelerinde yaşansaydı, birçok siyasetçi siyaseti bırakır, kürkçü dükkânına geri dönerdi.
Japon devlet adamları bizimkilerin düştüğü duruma düşse, karınlarını deşer (Harakiri) hayatlarına son verirlerdi.
Maşallah bizimkiler çok pişkin. Başarısızlıktan başarı, hezimetten kahramanlık üretmeyi iyi biliyorlar.
İstifa etmemenin bir erdem olduğundan habersiz, yaşıyorlar. Ne hazin mi desem, yoksa “bundan iyisi Şam’da kaysı” mı bilemedim.