İzotoniğin damla damla düşüşünü izliyordum
Damarların dar sokaklarına
Sabırla beklemeyi öğreniyordum
Hastane Koridorlarında
Buz gibi iğnenin derimle randevusunda
Tadıyordum acının aromasını
Sağlığın şerbetini özümsüyordum
Hastane Koridorlarında
Kırmızı mavi ışıkların gölgesinde
Birkaç insanın, bir canın hayat ipini sımsıkı tuttuğunda
Yaşam kelimesini yeni yeni tanımaya başlamıştım
Hastane Koridorlarında
İsmi gibi kapısı da ağır olan
En gergin uykunun sahiplerini karşılıyordu narkoz
Baygınlığın bile makyajsız hali güzel diye dillendiriyordum
Hastane Koridorlarında
Bazen değerin bile kendisini unutacak kadar
Balık hafızamıza sahip olduğumuzu hatırlamayız
Adımların, değerle kardeş olduğunu hatırlayana dek döner dururuz
Hastane Koridorlarında
Kıymetlilerimizin, parıltısını göremeyiz
Apaydınlık ışıklarının altında
Söndükçe fark ederiz, kendilerini uğurlayana dek
Hastane Koridorlarında