Everest dağının tepesinden aşağı baktım. Zirveydi. Herkes isterdi bir zirvesi olsun. Everest bi zirveydi. Bi hayaldi. Aşağıya bakarken düşündüğüm şeyler oldu. Kızgın değildim. Ölmek istemiyordum. Kimsenin suçu yoktu. Hayalperest bi yaratık olmamda. İnsan değildim. Bunun farkındaydım. İnsan olmak acıtırdı. Ben istemedim seçmedim. Seçemedim. Acıtılmak istemedim. Kırılmak istemedim kimseye. Aşık olmak istemedim. Sevilmek hiç istemedim. Yorardı çünkü ben tembeldim. Hayallerimde soğuk dağın tepesinden aşağı bakarken düşündüğüm tek şey insanların acınası hallere bürünmeleriydi. Ağlayabilen insanlar vardı. Hatta gülebilen insanlar bile vardı. Sanırım bu kırıcı bir acıydı. Gülmek her insana yakışır mıydı? Hayır yakışmazdı. İyi insanlar gülebilirdi. Çiçek bahçesinin farksız sularına benzerlerdi. İyi insanları iyi insanlar üzmeliydi. Olmadı. Başaramadılar. Bende burdan bakarak tebessüm ettim onlara. Kötü insanlar mutluydu. Kötülük mutluluk mu getirirdi diye çok düşünürüm ben. Getirmiyordu. Gerçek mutluluğun peşinden gitmek hayaller kadar zordu. Hayalperest olmak çok zordu. Yorulmuştum. Hayallerimden bile. İnsan olmadığım tek yerde yorulmuştum. Ama kızgın değilim. Everestin soğuk havası güzel gelmişti. Güzel her zaman güzeldi.
1 comment
Gelişme kısmı biraz hızlı geçilmiş düzenlenebilir fakat genel olarak çok hoş bir yazı olmuş kaleminize sağlık