Nüfusun hızla artış gösterdiği büyük şehirlerde çalışma şartlarının ağırlaştığı, iş gücü yoğunluğunun arttığı, globalleşen dünyamızda, teknoloji hızla yayılırken hizmet sektörü olan sağlıkta bedensel işgücü diğer sektörlerden farklı olarak istihdam talebi arzı bakımından kırmızı ibre üzerinde durmaktadır.
1925 yılında Kızılay derneğine bağlı olarak kurulan sağlık liseleri, 1960 yılında Sağlık bakanlığı eliyle açılmaya başlamıştır. Dünya sağlık örgütü verilerine göre Avrupa Birliğinde 100.000 kişiye düşen aktif çalışan hemşire sayısı ortalama 800 civarı iken, ülkemiz de 170 ile son sırada yer almaktadır.
Sağlık Bakanlığı neden Milli eğitim Bakanlığı gibi olmasa da her yıl 20 bin 40 bin sağlık personeli ataması için adım atamaz herkes gibi bende merak ediyorum?
Sağlıklı birey sağlıklı toplum demektir. Sağlık eğitim adalet 3’lü saç ayağıdır. Sağlık hizmetinin iyi ve sıhhatli verilebilmesi için doktor-hemşire (sağlık personelleri) ekibinin de iyi ve yeterli olması elzemdir. Hemşirelik sürekli gelişen yenilenen bir meslektir. Hemşire aldığı eğitimle yetkin ve hastaya sağlık bakımı verebilecek donanımsal yetiye sahiptir. Doktorla iş birliği yaparak hastaya bakan sağlık çalışanıdır.
Aile hekimlikleri, sağlık ocakları ve idari bürolar hariç sağlıkta 7/24 hizmet esası vardır. Sağlık personelleri vardiyalı sistem ve nöbet sistemine göre hizmete devam ederler.
Zamanla yarışan, farklı tıbbi araç gereç teknolojilerinin kullanıldığı, yoğun stres ve baskı altında görev yaparlar.
Olumsuz çalışma şartları, iş doyumsuzluğu, tükenmişlik sendromu, bürokrasinin mobbingi ve işin getirdiği stres dışında eklenen yaptırımlar son yıllarda Hemşireliği ağır işçi sınıfına sokmuştur.
Az sayıda hemşire ile hasta hizmeti sunulmaya devam edilmesi, vardiya ve nöbetlerin sayısını etkileyerek aile huzurunu en aza indirirken çalışanı deprese etmiştir.
Çalışma saatlerinin yoğunluğu, dinlenme saatlerinin azlığı, yıpranma payı verilmemesi, hastanelerde kreş bulunmaması ( Sağlık Bakanlığı en yoğun ve en çok bayanın çalıştığı Bakanlıktır ), net maaş ücrete halen geçilmemesi, çalışanın sağlık durumlarının gözetilmemesi iş sağlığı ve güvenliği gibi konularda yetersiz kalınışı sağlıkta sağlık personelleri için kırmızı alarm çanları çalmaya devam etmektedir.
İstanbul gibi büyükşehirlerde hizmet veren sağlık personellerinin çalışma şartları ve yoğunlukları ile yaşamsal zorlukları görüldüğü halde hizmet puanı skalası düşük tutulması değil, yüksek olarak değiştirilmesi uygun olmaz mı?
20’sinde sağlık hizmeti görevine başlayan sağlık personelinin 10 yıl sonraki resimlerine bakıldığında, çalışma şartlarının izlerini rahatlıkla görülebilir.
160 hastaya bir günde bakma gayretini gösteren doktora, 161. Hastaya niye bakmadın diye tutanak tutan sevgili idareci, kanun yönetmelik var idari istek var deyip sağlık personelini oradan oraya resen atayan, geçici görevlendiren sevgili yönetici, vicdan kapısına sizleri davet ediyorum.
“Kolaylaştırınız! Zorlaştırmayınız! Müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz! Birbirinizle anlaşın, iyi geçinin, ihtilâfa düşmeyin”
Hayırlı Ramazanlar.