İnsanları,sırf sizin inançlarınıza ters düşüyor diye yargılayamazsınız.
Uzaylılar ya da bilindik tabir ile dünya dışı canlılar,bize sorulduğunda hepimiz şu klasik cevabı veriyoruz ‘Şimdi bu koskoca evrende bir tek biz mi varız,bence varlar ama bize görünmek için zamanını bekliyorlar’.Peki,hiç görmediğin ve dokunmadığın birşeyin varolduğuna inanıyor olmak,normal mi sence ?
O çok güvendiğimiz,birşey bulduklarında hep inandığımız ‘Adamlar bilimle uğraşıyor,yapıyor vallahi’ dediğimiz,materyalist,ben gördüğüme,dokunduğuma inanırım diyen dahi batılı bilim adamları,uzaylılar mevzu bahis olunca neden prensiplerinden şaşarak hiç görmedikleri birşey için hep ‘Evet varlar’ diyorlar?
Sana,otorite tarafından vardır ya da dogrudur diyerek önüne sunulmuş seylere inandığın ya da inanır göründüğün vakit,sözümona akl-ı selim oluyorsun bu yaşanası yeryüzünde ve sistemin ve çarkındaki dişlilerine kök salmış kulları,inanıyor ve biliyor olmalarına rağmen,varolan birçok şey için senin yüzüne hep inkarı tercih ederler.Çünkü,seni sindirip,kandırabilmelerinin tek yolu budur.
Hukukta insanlar yargılanırken inançları,örf-adetleri yani sahip olduğu genlerin kültürel bazı kuralları,işlediği suç her ne olursa olsun hafifletici sebepler ya da cezai durumun var olup,olmadığına varıncaya kadar sonuçlar çıkarıyor.Mesela hayvan öldürmek suç iken,İslam inancında Kurban Bayramlarında sokakta bile gırtlağına bıçağı dayıyoruz hayvanın ve kimse de bizi tevkif edemiyor.
Bütün kutsal kitaplar,başka frekanslarda var olduğunu iddia ettiği ve bizim göremediğimiz ama kontak kurabildiğimiz yaşamlardan bahseder.Mesela üç harfliler ya da bazı inançlara göre de,ruhlar bedenler öldükten sonra bile yeryüzünde yaşamaya devam ederler.
Yeryüzünde yaşayan yedi milyardan fazla insan inandığı Tanrı,hangimiz gördük ya da konuştuk onunla ? Belki de,sırf hiç görmediğimiz ve dokunmadığımız bir güce inandığımız için yeryüzüne gönderilmiş birer akıl hastalarıyız ve yaşadığımız dünyada bir hastane;zira hepimiz aynı şeye inanıyoruz ve birbirimizden farkımız yok ..