Bu akşam İstanbul beyefendisi gibi giyindim.
Ahlağımı takındım, öylece yemeğe gittim.
Ne bir sarkıntılık ettim güzel bayanlara,
Ne de içip içip bağırdım caddedeki insanlara.
Kadıköy’de denize nazır yudumladım kahvemi,
Mutlu olmadığım zamanlarda huzurum eşlik etti.
Yeni İstanbul’dan nasibini almamış henüz evim.
Şiirleri Nazım’ın yahut Fazıl’ın en büyük zevklerim.
Kafam çocuk rahatlığında yıllardır ilk kez,
Denizi içime çeker gibi ferahım belki de son kez.
Sevgilim diye iç geçirirken rahatım şimdi,
Aşkların aşk gibi olduğu sıcak bir vakitti.
Duyar mı insan özlem hiç bilmediği günlere,
Yaşayanlar bilir, mümkündur Fetret Devri’nde.
İnsanlar şimdi insan, yüzleri adeta nur,
Böylesini sevmeyen ancak nankör olur.
Her akşam İstanbul beyefendisi gibi giyineceğim,
Çaresizce sizin de anlamanızı beklerim.