Bir gun daha gecti her nasilsin sorusuna iyiyim cevabi vererek. Sadece biraz terkedilmis, tutsak, yorgun, kandirilmis, korkmus, mutsuz , halsiz ve tedirginim yoksa ben cok iyiyim. Ruhum cekilip alinmis yerine ruhtan ote kotu desenli bir perde konulmus ve ben onu cikartamiyormusum gibi hissediyorum. Caresizim sanki. En yalniz sekilde caresiz. Surekli uykum geliyor, surekli guluyorum nedensiz ama cok zaman dalip gidiyorum habersiz. Cok kirildim galiba. Paramparcayim aslinda. Nerden geldim nereye variyorum bilmiyorum. Var miyim yok muyum yoksa sadece nefes mi aliyorum bilmiyorum. Bombos bir hayata surukleniyorum. Cunku bende bos hissediyorum. Ait oldugum yer iste tam burasi ;bosluk. Sahip oldugum ne var diye dusunmeden edemiyorum. Belki de sadece annem. Sabahlara kadar aglayip kovdugum halde gitmeyen ve benimle saatlerce susabilen bir annem var sadece. Hic aitlik hissetmedim ben belki de. Bu cok farkliydi iste. Maddi anlamda hicbir seye sahip degilim, manevi anlamda bosluklarim var gibi. Aslinda hicbir sey yokken cok sey yasiyorum. Hemde yapayalniz. Koca bir sehirde bu simsiyah gecede kendi nefes alisimi dinleyebilecek kadar bagirdiktan sonra kendi sesimden utanacak kadar yalniz. Ve tamamen bi basina. Buna aci cekmek denmez sonucta cektigim yeni bir sey yok. Ceteleye yenisi eklendi ve oncekilerin ustune bir kat daha cikildi. Acidelenim goge yukselip cok sevdigim masmavi gokyuzunu ikiye ayirdi. Onun bana gelemedigi benim ona gidemedigim yerden.