Biz gülmeyi severiz. İnsanlıkça hemde. Şu dans eden güzel kıyafetli ücretli insanlara bir bakın. Yüzlerinde İsa’nın ki gibi garip bir ifade var. Bazen etrafa sahte gülücükler saçıyorlar. Yada şu resim yapan genç kadına bir bakın. Kumdan kendine pay biçiyor. Sanırım yüzündeki çizgiler kumlar kadar ihtiraslı. Bakın arkada fon olarak the cigarette duet çalıyor. Sanırım tasarımcı en uygun müziği seçmiş. Müzik susuyor. Halbuki gösteriler harikaydı! bir o kadar da umutsuz.
Müziğin susmasının ardından kadife denli bir ses! Ya sonra? İnsanlar mutlu değil. Kadife sesin gözleri de şarkısı kadar hüzünlü bakıyor. İnsanlar artık üzülmek istemiyor. Kaygısızlaşmak istiyorlar. Gözlerini yummak ve omuz silkmek.
Bu gösteri salonundan çıktıklarında tatminsizlik hissedecekler beyinlerinde. Ve bu halde yaşamak istemedikleri için elinden gelen her şeyi yapacaklar. Ama bir umut daha vardır. Kadife sesli kadının ardından bir gösteri daha vardır. Bu taşlı elbiseli, sarkık küpeli, bol makyajlı bayanlar ve cebi bol jöleli ve o kadar da göbekli baylar nefeslerini son kez tutuyorlar.
Ve karşılarına çıkıyor ”Mizah”. Hemde en karasından.
Bu küçük ve kısa gösteri bu para saymaktan gözleri yorulmuş insanları o kadar güldürür ki, gözlerinden küçük damlalar gelir. Kadınların pahalı makyajı akarken erkekler kravatlarını gevşeterek izlemeye karar verirler. Gülmekten boğazları darlanmıştır. İnsanlar bu gösteriye hayran kalmışlardır. Sıcak ve büyük evlerine mutlu ve huzurlu gidecekleri kesindir.
Uzun danslar ve hoş seslerden sonra bu gösteri bir mükemmeldir. Gösterinin sonu yaklaştıkça kırmızı koltuklar dibe çökmeye başlamıştı. İnsanlar eskisi kadar güzel görünmüyordu. Ve gülmekten yanakları ağrımıştı. İnsanları bu kadar etkileyen bu mizah komedisi ise çocuklardan başkası değildi. Bir sürü çocuk vardı. Dövülmüş, tecavüze uğramış vurulmuş ve sömürülmüş çocuklar. Kıyafetleri ve tenleri mizahtan bile daha kara olan çocuklar. Hala kulaklarında bomba sesleri olan çocuklar. Ağlayan, anne ve babalarını isteyen.
Anne ve babaları. Onlar karşıda çocuklarının acizliğini izleyen at gözlüklü insanlardı. Çünkü gösterilen kadarını görüyorlardı. Komik ve neşeli çocuklar görüyorlardı. Lüks bir hayat ve pahalı arabaları görüyorlardı. Onları rahatlatan güldüren şeyleri görüyorlardı. Fakat sahnede yaşanan gerçekti. Ölen milyonlarca çocuk vardı.
Sahne kapanırken gürültülü bir ses duyuldu. kulakları sağır edercesine bir ses. Sahnenin perdelerine kırmızı damlalar sıçradı. Ve gösteri sona ermişti.