Buz gibi bir hava yanan bir sigara ile caddeleri dolaşıyorum. İnsanlar kol kola her an düşebilir yolum karakola. Hır gür çıkartasım var kavga edesim var mutluluk denen kelime ruh lügatımdan çıkmışta uzaklara kaçmış. Bir şarapçı gömülmüş banklara uykusuz, bitkin ve harcanmış. Sahi ne kadar kalmış ömrüm. Daha kaç cadde göreceğim kaç yoldan geçeceğim, kaç şarkı dinleyip hüzünleneceğim bilmiyorum. Her insanı yıkan bir insan çıkar karşısına öyle olur olmaz yerde karşılaşırsın ki elin ayağına dolaşır. Binlerce yol denesem sana giden hangisi kestirmeden sana ulaşır? Yorgunum be kadın göz göze geldiğimiz günler geliyor aklıma hepsine sövüp sayıyorum yine kusura bakma. Unutulanlar kolay unutmaz derler bu yüzdendir seni unutamamam sanırım, bu yüzden ne zaman rakı içsem fotoğraflarımızı yakarım. Son fotoğrafa az kaldı öyle diyorlar en son ikimizi yakarım içimde görmemek için bir fotoğraf karesinde, tesadüf eseri şehrin bir yerinde çıkarız diye giderim buralardan. Kaçarım tüm kokunun sindiği şarkılardan…