Gönlümde bir hâller var şeyhim, korkum budur.
Ağlarım ağlayamadığım için! Ağlara takılmışım,
Vuslatımın gayesi sağlam mıdır? Korkum budur.
Saklımda kaç mâraz vardır?
Yalvarırım şeyhim, bu kafesin kapısını açmayın,
Nihâyet öğrendim ki nefsim, vesîlenizle üzerine bastığım bir mayın,
Ah! Ah vurgun kalbim ah! Zulmaniyet toplarına tutulurum,
Sabır zırhım pek ağır, acizlikte kayboldum,
Serince bir hâl sindi bana ki ben kendime şaşar oldum,
Sevda diye tutuştuğum ne varsa güzergah;
Evvelce vurulduğum ne varsa perdelenmiş bir hasretten ibaretmiş,
Görmemişim ey vurgun kalbim, görememişim!
Meğer bu sevda dedikleri lûgatlara hapsedilmemeliymiş,
Ah! Ah vurgun kalbim ah! Bu yol yangın yeri,
Kâinâtın sırrından bir mısrayı sırrına dokuma aralığıymış tanyeri dedikleri,
Etme kalbim, meyletme! Karanlığı seyreyleme,
Ahmak dosttan yol mu olur hiç? Boş yere kendini perîşan eyleme,
Ah! Ah ki ne ah! Kalbimde boralar kopar,
Aşk kisvesine bürünmüş iffetsizliklere temâyül etme ey gönlüm.
Gönlümde bir hâller var şeyhim, korkum budur.