Bekler insan onun da sevmesini. Umutsuzca değil ama. En gerçek umutlarıyla umut eder en derinlerden. Bekler fark edilmeyi, sevilmeyi. Bir yandan da hazırlar kendini hayal kırıklığına .Çünkü eğer olmazsa her şeyini kaybetmiş gibi hissetmek istemez. Ama yine de umut eder, hayal eder. Zaten insanı da ayakta tutan, insanı insan yapan hayalleri, umutları değil midir? Eğer yoksa bir insanın hayalleri, umutları o insan yaşamamıştır. Korkaktır o insan. Risk almamıştır. Cesareti yoktur. Ama sevmek umudu gerektirir, hayali gerektirir. Umut etmek için cesaret lazım, hayal kurmak için risk almak lazım.
Umut edebilir misin? Hayal kurabilir misin? Bunların kırıkları ağırdır. Ezilirsin altında. Batarlar, kanatırlar. Hareket ettikçe daha çok canını yakarlar. Bu kırıklar ağırdır. Zamanı geldiğinde bu kırıkları toplayabilecek güce sahip misin?