Zeliha Almanya Doğumlu

50,00

Kategoriler:

Ellili yașların üstünde; esmer tenli, yarım sakalları beyazlamıș bir adam Zeliha’nın mezarını temizliyor yanında getirdiği bidonla çiçekleri suluyordu.

Bizi görünce kenara çekilip sessizce bizim gitmemizi bekledi. Mezar pahalı mermerlerle düzenlice yapılmış üstü çiçek bahçesine çevrilmiști. Diyebilir- im ki Zelișimin mezarı bu mezarlığın en bakımlı mezarıydı. Biz dualarımızı edip ayrılırken o gidip yeniden mezarın bașına oturdu. Mezarın üstüne eğilerek benim anlayamadığım Türkçe bir cümle söyledi. Fakat cümlenin içinde ‘‘Anna’’ sözü geçmiști. Merak edip Doruk’a sordum. ‘‘Bak Zeliha’m, yıllar sonra can arkadașın
Anna’nda seni ziyaretine geldi, rahat uyu“ demiş.

Bu romanın başlangıcı, 2016 yılında gazetede
okuduğum bir haber üzerine yazdığım șiir olsun istedim.

ZELİHA,

Zeliha gelin yere düştü,
Döşünde bıçak yarası,
Yatıyor yerde sırtüstü,
Bitmiş umudu sevdası.

Gözlerine kan yürüyor,
Bakıșları oğlunu arıyor,
Kaçan kocasını görüyor,
Bıçak elinde, yüz karası.

Elleri uzanmış imdada,
Sıcacık, kalmış havada,
Kan sızıyor kızıl yarada,
Töreler, yıkılası yanası.

Kanı aktı betona, toprağa,
Akıp bulandı yeșil yaprağa,
Varto’da kınalar yaksın ağa,
Donuklaștı gözlerinin karası.

İlkiydi onun, beşik kertmesi,
Töreydi kadına hükmetmesi,
Sebebi oldu, evden gitmesi,
Kandı, törenin ortak paydası.

Değerlendirmeler

Henüz değerlendirme yapılmadı.

Sadece bu ürünü satın almış olan müşteriler yorum yapabilir.