Eskiden kuşak deyince akla bele sarılan sarık gelirdi
Kenarı püsküllü allı güllü renkli kumaştan yapılırdı
Bele kıvrımlı biçimde sarılır arasına bir kama takılırdı
Sekiz köşeli şapkayı da takınca başına değme keyfine
Bizim nesle A’sız Y’siz alfabesiz atmış şekiz kuşağı denirdi
Acıkınca yufka arasına süzme katık sürülür iştahla yenirdi
Oyun isterse canı çelik çomak veya uzuneşek oynanırdı
Yalın ayak başıkabak gezilir toprağa taşa dikene basılırdı
Yeni kuşak şanslı kimi sarıksız (z) kimi delta yolda
İçinde beyin varmış gibi sahiplenilmiş beyin dalgaları da
Sorsa teta alfa beta ve gama avucunun içinde teknoloji
Aklı fikri kafede keşke kafenin ismi Türkçe okunsa bari
Gözlerimizin içine baka baka asimle ediyorlar neslimizi
Çıkartılar belimizden kuşağımızı arasındaki hançerimizi
İlkesiz yetiştirdiler cumhuriyete sahip çıkan gençlerimizi
Harmanlıyorlar Afganlı Suriyeli mültecilerle milletimizi
Uyan be Arslan’ım senin damarlarında asil Türk kanı var
Mustafa Kemal Atatürk gibi kahraman önder ve atan var
Baş edebilir mi “medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar”
Sahip çık nesline uyan istersen ibrişim kuşak bağla beline…
Hayal Denizi
02.09.2021
Arşivden