Gün tarlaya doğmadan, ağaçlarda kıpır kıpır titreyen kuşlar vardı. Bir Güneş açtı ve ötüşmeye başladı. Kuşlar umudun en güzel kanıtımıydı? Sadece uçabilenler mi umut beslerdi? Birer mucizen mi olmalıydı? (güneşi görmek için).
Ama bizim en büyük mucizemiz koşmaktı ve milyon kez gülmekti. Oysa yürümekte bir mucizeydi. Bizler yürümeyi sıradanlaştırıp küçücük kuşları kıskandık. Elimizdekilerle yetinmeyip, daha daha ve daha çok istedik. Umudu kavramadan hırsı öğrendik.
Küçük mucizelere inanın.
Ve diyorum ki umudun saati olmaz.
Umudu yerin dibinde aramayın
Umut her yerdedir.
Sağlıkla Kalın…