Nasıl bir mevsimsin ki donmamak imkansız.
Kasırgaların var her tarafımda,
kapılmaktan korkuyorum yalansız.
Esen rüzgarların sanki alev gibi,
sarmış etrafımı, yanmamak imkansız.
Senle aşık atamam ben,
küllerimi denize dökersin sen.
Konuşamam sana anlatamam derdimi ben,
ne kadar anlarsın ki ben anlatmak istesem ?
Gözlerin yakalar beni kaçmaya yeltendikçe,
mendilim kan olur hayallerim eridikçe.
Mahkum ettim kendimi, koydum beni bir zindana,
çizik atıyorum kalbimdeki hücrenin duvarlarına seni hatırladıkça.
Hayat işte böyle, pek bir zulüm,
sen karanlık bir mapushane, bense müebbetlik bir mahkum,
Boğuldukça boğuluyorum senin demir parmaklıklarında.
Çığlık atsam kendimin değil,
senin sesini duyuyorum hep kulaklarımda.
Tüm bunlara ek olarak,
benim aşkım hep saf ve masum kalacak.
Bir ben varım bu karanlık ormanda,
gerekirse öleceğim dövüşürken senin kurtlarınla.
Peki ya sen ? Dayanabilecek misin kendi canavarlarına.
Keşke benle sen kalsaydık başbaşa teke tek,
hesaplaşsaydık bütün herşeyi sadece severek.
Ama biliyorum korkuyorsun,
bu yüzden benden kaçıyorsun,
Sensin benim en zor savaşlarımdaki düşmanım,
beni öldürebilecek tek şey, senin dilindeki mızrağın.
Bu güçsüzlüğüme güç yetirmek inan beni aşan bir şey,
tehlikeyi bilip hala senden kaçamamaksa, inan çok garip bir şey.
Hayat seninle ve sensiz tam bir muamma,
yine de vazgeçemiyorum senden imkansızca.
seslendirmesini de yaptım, amatörüm.