Devlet bankasında otuz dört sene çalıştıktan sonra emekliye ayrılan yan komşumuz Salih amca aldığı mütevazi ikramiyeyle kendisinin patronu olacağı bir iş kurmak istiyordu. ” Onca sene çalıştıktan sonra hala neden çalışmak istiyorsun Salih amca ? ” diye sorduğumda ” Otuz dört sene istemediğim,mutsuz olduğum bir işi yaptım, artık ölümüm yaklaşsa bile istediğim bir iş yapmak istiyorum oğlum, biraz da mutlu olayım. ” diyordu.
Salih amca otuz dört sene mutsuz olduğu bir işi yapmasına rağmen yine de kendisini mutlu edebilecek işin ne olduğu konusunda kararsızdı. Yolda yürürken, kapıda ayakkabılarımı bağlarken, balkonda sigara içerken, ne zaman,nerede karşılaşsak kuracağı iş hakkında fikrimi soruyor, daha önce hiç yapılmamış bir iş olması gerektiğini de lafının sonuna ekliyordu. Bir akşam yine balkonda sigaramı içerken Salih amcaya denk geldim. Yakalanmak da diyebiliriz buna çünkü o an sigaramı yalnız içmek istiyordum. Beni görür görmez gülümseyerek bi sigara da o yaktı.
”Nasılsın evlat ? ”
”İyidir Salih amca seni sormalı…”
”Bende iyi sayılırım aslında ama şu iş meselesi sürekli kafamı kurcalıyor, hala ne iş yapacağıma karar veremedim bir türlü. Geceleri uyku tutmaz oldu, mutlu olacağım bir iş olsun istiyorum. Bu yaştan sonra bir yıkım yaşama lüksüm yok. ”
” Mutlu olacağın her işi yapar mısın Salih amca ? ”
” Yaparım tabi be, yeter ki memurluk olmasın, takım elbiseli-kravatlı bir iş olmasın, hele o lanet banka hiç olmasın. Kafamın rahat edeceği, mutlu olacağım bir işte ölene kadar sıkılmadan çalışırım ben. Hem evde boş boş oturmaktan kafayı yedim, bünye sabah 9 akşam 5’e alıştığı için bu rahatlığı kaldıramadı haliyle. Pek belli etmiyor ama Ayşe teyzende sıkıldı benden. İkide bir evin ihtiyaçlarını bahane ederek markete gönderiyor. Hemen dönmeyeyim diye evin altındaki Rasim bakkaldan da aldırmıyor. Pahalı veriyormuş bizim Rasim. Sanki ben emekli olduktan karar verdi malları pahalı satmaya. Kadın da haklı tabi, bi noktadan sonra çok çekilecek bir adam değilim ben… ”
” Anladım Salih amca,anladım. Bence sen mutluluk ticareti yap , daha önce bu işin hiç yapılmadığına eminim. Hem şöyle bir düşünsene, her insanın mutluluğa ihtiyacı var. Ekmek,su,hava kadar gerekli bir şey değil mi bu mutluluk dedikleri illet ? Eğer insanların ihtiyaç duyduğu o mutluluğu bir yerlerden tedarik edip ihtiyaç sahiplerine ulaştırabilirsen paraya para demezsin. Hem satamazsan bile zarar etmezsin, kendin kullanırsın satamadığın mutlulukları. Zaten mutlu olmayı istemiyor muydun sen ? ”
” Oğlum aslında tam benlik bi iş biliyo musun hay aklınla bin yaşa lan…Ama sigortası onun sigortası ? ”
” Hiçbir mutluluğun sigortası olmaz Salih amca ama sen yine de düşün bu işi. Hava serinledi, içeri geçiyorum ben. Hadi iyi geceler sana Ayşe teyzeye de selamımı söyle…”